Genellikle herkesin şikayetçi olduğu kargo firmalarının bu defa dijitaldeki aksiyonlarını değerlendireceğiz. Bunu yaparken bir takım önerilerde de bulunacağım. İşte kargo firmalarına sosyal medya odağında tavsiyeler!

Bu makalenin muhatabı birkaç firma diye düşünüyor olabilirsiniz. Diğer bir ifadeyle sadece belli başlı kargo şirketleri ve bölgesel kargo hizmeti veren özel şirketlere seslendiğimi zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü aslında bu yazı, hayatında en az bir kez kargo göndermiş veya almış olan herkesi ilgilendiriyor.

Kargo Şirketleri İşini İyi Yapmıyor

Kargo firmalarına sosyal medya odağında tavsiyeler vermeden önce konuyu iki boyutta inceleyeceğim. Tüm alışverişlerde olduğu gibi kargo gönderiminde de aslında iki taraf vardır. Birincisi hizmet veren taraf yani şirket / marka. Diğeriyse hizmet alan taraf yani tüketici yani hepimiz… Özetle, meselenin bir boyutu kargo şirketleri, öteki boyutu ise tüketicilerdir.

Biraz tepeden inme olacak belki fakat tüketici yani hizmet alan boyutunda kendimden örnek vererek konuyu sürdürmek istiyorum.

Ben hemen her kargo şirketini başta Twitter olmak üzere birçok mecrada eleştirmek zorunda kaldım. Zira kargo firmalarıyla çok işim oluyor.

Bunun iki nedeni var.

İlk sebep İstanbul dışında yaşayan ve imza günlerime katılamayan kitapseverlerin, kitaplarımı imzalı olarak talep etmesidir. Bu yüzden bazen haftada birkaç kez kargoya işim düşüyor. Diğer yandan kurumsal nedenlerle kargo firmalarına çok işimiz düşüyor. Dolayısıyla yoğun biçimde kargo gönderdiğim gibi aynı yoğunlukta da kargo alıyorum. Ve ne yazık ki çoğu zaman her iki türlü de mağduriyet yaşıyorum. Çünkü meselenin ilk boyutu olan kargo şirketleri, işini genellikle iyi yapmıyor!

Kargo Firmalarında Sorunlar Neden Bitmez?

Evet bu iki sebeple kargo şirketlerine çok işimiz düşüyor. Ve genelde sorun yaşıyoruz. Sorun yaşadıkça dönüşümlü olarak farklı kargo firmalarını deniyorum lakin yine de müşteri memnuniyetini önemseme açısından hiç biri diğerinden farklı değil.  Peki neden kargo firmalarında sorunlar hiç bitmiyor?

Kargo Firmalarına Tavsiyeler

Bana göre kargo firmalarının sürekli sorun çıkarmasını; teknik, yanlış iş modeli, trafik, insan, sistem, yazılım, bayilik, bayi ödüllendirme / cezalandırma, denetim, sorumluluk gibi faktörler doğrultusunda incelemek gerekiyor. Lojistik konusunda kariyer yapmış profesyoneller ya da akademisyenler bu konularda sağlıklı ve çok yönlü değerlendirme yapacaklardır. O yüzden ben sadece meselenin iletişim / pazarlama kısmıyla ilgilenmek istiyorum.

Kargo Firmalarındaki İletişim Sorunu

Evet, kargo şirketlerinde ciddi bir iletişim problemi var. Bayilerin periyodik olarak denetlenmemesi, sık sık aksaklık yaşanan yazılımlarda kalıcı çözüm üretilmemesi ve kargo personelinin hiçbir adaptasyon / oryantasyon sürecine sokulmadan direkt sahaya çıkarılması kargo şirketlerinin iletişim ve pazarlamadaki problemlerinin temelini oluşturmaktadır.

İletişimi yalnızca e-postalara dönülmemesi veya çağrıya yanıt verilmemesi şeklinde yorumlamamak gerekir. Bugün artık hepimiz sorunumuzun çözümü için sosyal medyaya başvuruyoruz. Twitter bu konuda daha çok tercih ediliyor. Anlık, yaşayan, etkileşimi yüksek ve göz önünde bir platform olduğu için markalar en çok Twitter kullanan bir müşteriyi kızdırmaktan korkuyor. Kargo şirketleri ise bunu da pek önemsemiyorlar.

Bazen tüm kargo şirketlerinin aynı marka danışmanıyla çalıştığını düşünüyorum. Çünkü benzer problemlere benzer yanıtlar alıyorum. Örneğin Twitter’da bir kargo şirketine kargonuzun durumuyla ilgili veya kargonun emanet edildiği son bayi ile ilgili bir problemi, aksaklığı dile getirmek üzere yazsanız ve iletişime geçmek istediğinizi belirtseniz tiwitinize “sizinle iletişime geçeceğiz” ve benzeri şekillerde yanıt alırsınız fakat asla muhatap bulamazsınız.

Kargo Firmalarına Sosyal Medya Önerileri

Sektör fark etmeksizin danışmanlık yaptığım tüm markalara uyguladığım bir model var. O da şu; ben Twitter’da markanın kurumsal profiline ek olarak tüketiciyle sürekli iletişimde olmayı sağlayacak bir “tüketici destek / iletişim” profilinin olmasını savunuyorum. Dolayısıyla da ajans olarak hizmet verdiğimiz ya da bireysel anlamda danışmanlık yaptığım tüm markalara bunu mutlaka öneriyorum.

Özetlemek gerekirse her markanın kurumsal profile ek olarak bir de şirketin kurumsal iletişim birimi tarafından yönetilen bir destek profilinin olması gerekiyor. Çünkü biliyorum ki tüketici markayla ilgili sorun yaşadığında ilk önce Twitter’a geliyor ve biriyle muhatap olmak daha doğrusu karşılaştığı sorunla ilgili bir destek almak istiyor.

Evet, tüketici özellikle Twitter’da, kendisiyle iletişime geçecek ve sorununu çözecek birilerini bulmak istiyor. Lakin ne yazık ki bulamıyor. Çünkü özellikle sosyal medya ajanslarıyla çalışan ve şirket içerisinde sosyal medya yöneticisi bulundurmayan markalar, markanın kurumsallığını bozacak endişesiyle hiç kimseyi takip etmiyor. Ayrıca birçok marka sosyal medya analiz araçlarını, mesela Sosyal CRM kullanmıyor. Hatta bunu önemsemiyorlar. Zaten ajanslar da genelde; içerik hazırlayıp bu içeriği sosyal medyada paylaşmaya odaklanıyorlar. Hâlbuki etkileşim sağlanmıyorsa içeriğin de bir süre sonra önemi kalmıyor. Fakat kimse işin bu kısmını düşünmüyor!

Dijital Pazarlama Departmanı Kurulmalı

Bu arada asıl sorun ajansların bu tutumu da değil. Sorunun kaynağı şirketin kendi içerisinde bir dijital pazarlama departmanı kurmamasıdır. Firmanın sosyal medyayla ilgilenen bir sosyal medya yöneticisi olmadığında, gelen şikâyetlerin ilgili birime ulaştırılması veya müşteriye dönüş yapılmasına yönelik çağrı merkeziyle koordinasyonun sağlanması epey zor oluyor.

Zorlayıcı bir yoğunluk olmasa da genelde bu kısım hep ihmal ediliyor. Bu da beraberinde online itibar yönetimi gerektirecek vakaların yaşanmasına neden oluyor. Kısacası meselenin temelinde yine iletişimsizlik var.

Her zaman söylediğim bir şey var:

“Çok takipçi önemli değildir. Asıl önemlisi var olan takipçiyle etkileşimde bulunmaktır.”

Kargo firmaları kullanıcılar tarafından zaten mimlenmiş durumdalar. Bana kalırsa her kargo firmasının dijital pazarlama konusunda ciddi bir yapılanmaya gitmesi şart. Özellikle bir kargo firmasının tüketiciyi sakinleştirme konusunda ciddi bir sosyal medya ekibi oluşturması gerekir. Diğer bir ifadeyle içerik üreten ve içerik paylaşan ekibe ek olarak bir de sosyal medyada sadece şikayet ve önerilerle ilgilenecek personellerin istihdam edilmesi gerekmektedir. O yüzden kurumsal iletişim birimiyle dijital pazarlama biriminin ayrı ayrı yapılanması gerektiğini düşünüyorum ve bunu kurumsal markalara her daim öneriyorum.

Whatsapp’ın Önemi

Bana kalırsa kargo firmalarının bundan böyle kurumsal bir “Whatsapp Şikayet/Öneri Hattı”nın da olması gerekir. Whatsapp’ın basit bir mesajlaşma uygulamasından daha çok bir sosyal ağ haline geldiğini çok önceden söylemiştim. Bu vesileyle yenileyeyim. Whatsapp bir sosyal mecradır. Dolayısıyla markaların artık kurumsal Whatsapp hesaplarının olması elzemdir.

Bu sayede tüketiciyle direkt iletişim kurulabilir ve tüketicinin sosyal medyada meydana getireceği aksiyon daha aza indirgenir. Whatsapp ya da Twitter’daki destek profili sayesinde kargo firması ile tüketici baş başa kalarak problemin çözümüne yönelik daha hızlı bir aksiyon alabilirler.

Bu öneriye ek olarak bir diğer tavsiyem daha var. Fakat bu, uzun vadeli ve periyodik bir çalışma gerektiriyor. Şöyle ki; kargo firmaları, personelini belli aralıklarla eğitime almalıdırlar. Diğer bir deyişle; saha satış, tele pazarlama gibi eğitimlere ek olarak birebir iletişim, etkili iletişim, sosyal medya iletişimi gibi konularda da kargo firmaları düzenli bir eğitim politikasına sahip olmalı ve hatta bunu kurumsal bir kültür haline getirmelidirler.


💡 Yeşil Pazarlama Ve Marka İtibarı

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.