Hedef kitlemizin duygularına dokunduğumuzda ileriye yönelik yeni yaklaşımlar geliştirebiliriz. Yani bu şekilde davranarak daha altı dolu, insanların sempati ve güven duyduğu bir marka oluruz. Ki zaten pazarlamada en büyük Conversion aslında tam da tüketiciyle kurulan bu ilişkidir.

Öğrencilik yıllarımda Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde 1 yıl boyunca tiyatro eğitimi aldım. Ayrıca Şişli Belediyesi Tiyatrosu’nda oyunculuk deneyimim oldu. Müjdat Gezen’in tabiriyle tiyatro; “İnsanı, insana, insanla, insanca anlatan sanat dalıdır.”

Tiyatroda en sevdiğim, duygulara dokunmaktır. Ve sahnede anlık bir repliğe anında gelen alkıştır. Tiyatroda, çift yönlü bir iletişimi anlık olarak yaşarsınız. Peki başarılı bir pazarlama stratejisi bu gerçeklerden uzak mıdır? Tüketiciye, hedef kitlenize dokunan reklamlarınızın, içeriklerinizin başarı grafiğini diğerlerinden ayıran nedir? Ben size hemen söyleyeyim; hedef kitlenizle kurduğunuz bağdır. Karşıya geçirebildiğiniz, markanızın ortak değerleridir. İşte bunu başaran markalar her ne yapıyor olursa olsunlar başarılıdırlar.

Tüketici markayı tıpkı bir yoldaşı, arkadaşı gibi görüp sahiplenir ve reaksiyon verir. İşte bu yüzden Koç Holding’in 29 Ekim’lerde,10 Kasım’larda yaptığı reklamlar içimize dokunuyor ve bu reklamları izleyince içimizden bir sıcaklık kopuyor. Ya da tam tersini düşündüğümüzde 10 Kasım’da ismi malum e-ticaret sitesinin “Sirenler” üzerinden yakışıksız paylaşımı sinirlerimizi gerdi. Düşüncelerimiz allame pazarlama kampanyası da yapsalar ne kadar değişebilir?

Marka Aktivizmi

Markalar hepimizin duygusal varlıklar olduğunu unutmadan, kendi duygusal dünyalarını bize yansıttıkları kadar başarılı oluyor. Pazarlamanın duayeni Philip Kotler’in İstanbul’da Dünya Pazarlama Zirvesi’nde dile getirdiği “Marka Aktivizmi” söylemi aslında tam da buraya “Cuk” oturuyor. Zirvede iyi bir pazarlama stratejisinin önemi vurgulanırken, aslında sadece ticaret yapan insanlar değil, sosyal olaylara kafa yoran markaların ve insanların çoğalması gerektiği bu yüzden önemli kabul ediliyor.

Dünya Pazarlama Zirvesi Philip Kotler

Pazarlamada En Büyük Conversion

Bugün her pazarlama ve iletişim profesyonelinin titizlikle yaptığı kampanyaların bir amaca hizmet ettiği ve en yüksek faydanın hedeflendiği unutulmamalı… Herkes özellikle dijital hayatımıza daha çok girdiğinden beri malum sihirli kelimenin peşinde koşuyor. “Conversion” dediğimiz ve dönüşüm olarak çevirdiğimiz bu sözcük aslında hepimizin uğruna kafa yorduğu gerçeğin ta kendisi…

Peki şu kadar satış yaptık, bu kadar web sitemize ziyaretçi çektik, o kadar yüksek gösterim, tıklama oranları yakaladık… Sadece bunlar bizi mutlu eder mi?

Yaşadığımız dünyaya kayıtsız kalamayız. O kadar erişim yakalayıp, ziyaretçi çekerken ya da dönüşüm sağlarken kuru kuruya ticari faaliyetler olarak süreçlere bakarsak sürdürülebilir bir akışımız olamaz. Etkileşimde olduğumuz hedef kitlemizle bir bağ kurduğumuzda, hedef kitlemizin duygularına dokunduğumuzda kısacası onlardan kabul gördüğümüzde ileriye yönelik yeni yaklaşımlar geliştirebiliriz. Özetle; bu şekilde davranarak daha altı dolu, insanların sempati ve güven duyduğu bir marka oluruz. Ki zaten pazarlamada en büyük Conversion aslında tam da tüketiciyle kurulan bu ilişkidir.

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.