İnsanlar genellikle sorunlarının belirtilerini ortadan kaldırmakla o kadar meşgul olurlar ki tıpkı dev bir sarmaşığı her gün budayan bir bahçıvana benzerler. Sorunların belirtileri ile ilgilenmek de gereklidir ancak sorunları kökten halletmek başka bir şeydir. “İş Yaşamında Durum Değerlendirme” odağındaki bu makalede sorunların kaynağına odaklanmanın önemini okuyacaksınız.

Örneğin Ayşe yaptığı işten yıllardır tatmin duymamaktadır ve her sabah kendisini bir parça daha zorlayarak çalışmak istemediği bir iş yerine gitmektedir. Ona göre başka alternatifi de yoktur. Bu bakış açısı ile zaten diğer olasılıkları değerlendirmesi de mümkün görünmemektedir. İşinden dolayı aşırı strese girince psikologa gider ve aylık kazancının 4’te 1’ini terapilere harcamaya başlar.

İş Yaşamında Durum Değerlendirme

Şimdi iş hayatında durum değerlendirme tekniklerini başlıklar halinde değerlendirelim.

Birinci Seviyede Öğrenme

Psikologun ofisinde kendisi ile aynı sorundan müzdarip insanları görünce de bunun normal bir durum olduğunu düşünüp rahatlar. Ama sorun temelde çözülmemektedir. Ayşe’nin aşırı stresten dolayı psikoterapi alması “Birinci Seviyede” öğrenmedir. Bu öğrenmenin açıklaması: “Aşırı strese girersem psikologa giderim.”dir

İkinci Seviyede Öğrenme

İkinci seviyede öğrenme ise “neden?”, ”niçin?” sorularını sormakla başlar. Ayşe durumunu sorgulamaya başlamıştır. Buna göre Ayşe kendine;

  • “Beni bu işte aşırı strese sokan durumlar nelerdir?”,
  • “Bu işi neden yıllardır sevmeden yapıyorum?”
  • “Başka bir iş bulma imkânım neden olmasın?”

gibi sorular sormaya başlar. İkinci seviyede öğrenmede sorunun temel nedenine inilir ve oradan kalıcı bir çözümle çıkılır;

Pazarlama işini sevmiyorum” çünkü ben bu işe ailemin torpili ile girdim ve kaybetmemek için yıllarca dayandım. Ama sevmediğim bir işi yaptıkça başarıyı elde edemiyorum. Ben aslında pazarlama konusunda dersler veren bir akademisyen olmak istiyorum. Çocukluğumdan beri de zaten öğretmen olmak istemiştim. ”Öyleyse istediğim işi bulmak için bu haftadan itibaren harekete geçmeliyim. Gerekli kurslara ve seminerlere katılmaya gayret göstermeli, bu işi yapan şirketlerle temas kurmalıyım.”

Üçüncü Seviyede Öğrenme

Öğrenmenin üçüncü seviyesinde ise soruna neden olan anlayış/durum ve yaşanan sorunu çözme yaklaşımı etüt edilir.

  • “Ben neden sevmediğim bir işte çalışıyorum?”

“Çünkü çoğu insan bu durumda çalışıyor ve piyasa hiç de iyi değil” şeklinde bir genellemem var. Bu aslında tamamıyla yanlış bir genelleme. Oysa ki çevremde benimle benzer imkanlara sahip ama sevdiği işi yaparak üstelik çok da para kazanarak hayatını yoluna sokan insanlar da var. Bu insanlarla konuşabilir, iş yaşamında başarı ve mutluluğu nasıl yakalayabildiklerini öğrenebilir ve ben de diğerleri gibi deneyebilirim!

Durum Değerlendirme Nedir

Durum Değerlendirici Sorular

Bu üç tür öğrenme seviyesini de kısaca özetledikten sonra yaşamımızda çeşitli konu ve mecralarda karşımıza çıkacak olan acil durum belirtilerini önceden nasıl fark edebiliriz bir göz atalım. İç farkındalığı sağlayabilmek için kendimize “durum değerlendirici sorular” sorabiliriz…

Peki nedir durum değerlendirici sorular?

Durum Değerlendirici Soru Seti

Durum değerlendirici dört temel soru bulunmaktadır:

1- Yeni hayal ve hedeflerimle ilgili bilgi durumum nedir?

  • Sorunumu çözebilmek için gerekli bilgi birikimine ve çalışmaya sahip miyim?
  • Sahipsem nereden başlamalıyım?
  • Sahip değilsem danışabileceğim kaynaklar neler ve kimler?

2- Hayallerim ve hedeflerim konusunda tecrübe durumum nedir?

  • Fırsatlarla daha önce karşılaştım mı?
  • Karşılaştıysam hangi yöntemleri uyguladım?
  • Sonuçlar ne oldu?
  • Karşılaşmadıysam bu konuda danışabileceğim tecrübeli kişiler kimler?

3- Zaman durumum nedir?

  • Hayallerime ve hedeflerime ulaşabilmek için gerekli olan zaman sürecini tahmin edebilmem ve zamanı planlamam mümkün mü?

4- Bu konuda inanç durumum nedir?

  • Hayallerime ve hedeflerime ulaşabileceğim inancına sahip miyim?
  • Bu konuda kimlerden ve hangi kaynaklardan destek alabilirim?

Filozof Epictetos yüzlerce sene öncesinden, bizlere sesleniyor ve bize diyor ki;

“Emniyet ve tedbir birbiriyle bağdaştırılamaz diyorsun. Yanlıştır bu ve sen onları birleştirebilirsin. Tedbiri sadece elinde bulundurduğun şeylere ve emniyeti elinde olmayan şeylere karşı uygula. Böylece hem tedbirli hem de emin olursun. Çünkü gerçek felaketleri tedbirle uzaklaştıracak, tehdidi altında bulunduğun sahte felaketlere ise cesaretle karşı koyacaksın.”

Epictetos’a kulak vermekte fayda var…

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.