Çin İnovasyon Corona Virüsü Ve Patent

Dünya, Covid-19 olarak adlandırılan Korona (Corona) Virüsü’ nün pençesinde. O nedenle de şu aralar herkesin gündeminde salgınla ilintili konular var. Mesela; Çin, inovasyon, Corona Virüsü ve patent gibi…

Evet, bu aralar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gündem Corona Virüsü. Un, şeker stoku yapın diyenler, kelle paça yerseniz bir şey olmaz diyenler, keçi boynuzu yemeyin bir yararı yok diyenler… Tüm bunların ışığında ülke olarak pür dikkat Corona Virüsü’nü takipteyiz diyebilirim.

Peki, Corona Virüsü kapımızı çalarsa ekonomimiz; un, şeker, keçi boynuzu önlemleri ile virüsü atlatabilecek kadar güçlü mü?

Çin, İnovasyon, Corona Virüsü Ve Patent

Eğer Çin, Corona Virüsü salgınıyla karşı karşıya gelmeseydi, Wuhan kentinde 5G teknolojisini tanıtmaya hazırlanıyordu. Dünya, 2020 yılında Çin’in tanıtacağı bu teknoloji ve alacağı patenlerle adeta tarih yazacağını konuşuyordu. Ancak durum değişti. Çin, şimdilerde maalesef kötü bir sınavdan geçiyor. Ama dünyanın ihracat şampiyonu ve üretimin kalbi olan Çin, herkese büyük bir ders vererek mücadelesinden de asla vazgeçmiyor. Ülkenin bir yanı yaraları sarmaya, bir yanı ölümleri durdurmak için çalışmaya, bir yanı da üretmeye ve araştırma geliştirme faaliyetlerine devam ediyor. Hem de hiç durmadan ve büyük bir inançla…

Çünkü Çin, ne yaşanırsa yaşansın, ekonomisini canlı tutacak ve sürdürülebilir bir gelir kaynağı olarak tanımladığı çıkış yolunu yıllar öncesinde buldu ve stratejisini ona göre konumlandırdı. Hatta Çin bunu kültür haline getirdi. Kısacası Çin, ekonominin merkezine “inovasyon“u yerleştirdi!

Fason OUT!

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama son yıllarda Çin ile ilgili bir konu geçtiğinde Çin Malı sözcüğünün kalitesizliğini ortadan kaldıran; Çin’deki teknolojik devrimlerden, Çin’in bir yılda aldığı binlerce patentten, Çin menşeli akıllı telefon markalarından, giyilebilir teknoloji buluşlarından ve 5G’den bahseder olduk.

Gündemi değiştirmenin formülü çok basit. Çin’in bu konudaki çabası ise takdire şayandı. Ne yaptı Çin? Mesela fason üretime devam ederken bir yandan da kendi yenilikçi ürünlerini üretti. Markalarını art arda piyasaya sürdü ve bu markaların dünya pazarında yer edinmelerini sağladı. Gelecek üzerine yoğunlaştı, üretimini yönlendirdi, katma değerli ve teknolojik ürünlerini patent tescilleri ile koruyup, lisansladı ve bunları dünyaya sattı. Sonuç itibariyle dünya arenasında kendine yer edindi. Zaten güçlü olan ekonomisini kalıcı hale getirdi.

En basit anlamıyla bugün Çin, hiç ürün satmasa dahi lisansladığı patentler sayesinde kazanmaya devam ediyor ve bundan sonra da kazanmaya devam edecek! Kısacası Çin ekonomisi asla durmadı ve %99 ihtimalle bundan sonra da hiç durmayacak!

Corona Virüsü Ya Türkiye’de Olsaydı?

Senaryoyu şimdi biraz değiştirip, ülkemize dönelim. Ya bu virüs ülkemizde ortaya çıksaydı?

Bu arada hiç canınızı sıkıp da size meselenin insani boyutunu düşündürmek istemiyorum. Olayı sadece ekonomik açıdan değerlendireceğim. Ülkeler arası birkaç haftalık krizlerde bile firmalardan batan batana bir durumun içinde olduğunu göz önüne alırsak Türkiye eğer dünyadan 3 – 4 aylığına izole kalsa, olabilecekleri düşünmek bile istemiyorum.

Biz dururduk. Belki de geri dönüşü olmayan etkilerle karşı karşıya kalırdık. Bunun nedeni çok açık aslında… Biz global arenada ihracatımızı sadece ürünlerimiz üzerine kurguluyoruz. Çok ürün (birçoğu da katma değerli değil) az fikir satıyoruz.

∴

Bu senaryoyu göz önüne alarak artık kendimizi değiştirmemiz gerektiği gerçeği ile yüzleşmemiz gerekiyor. Fikirlerini ve buluşlarını patent tescilleriyle hayata geçiren ve ekonomisini inovasyonla temellendiren Çin, kendini bugün bu konuma getirerek, yaşanan felaketten ülke ekonomisini ve dolaylı olarak da milletinin geleceğini minimum riskle atlatmayı ön görüyor. Yani üretmeye devam ediyor. Aynı zamanda bu virüsün ilacını bulmak adına çalışmalarına devam ediyor. Ve felaket senaryolarına karşı riskleri analiz edip bunları minimuma indirmek için çabalıyor!

Corona salgını örneğinde de gördüğümüz gibi ülkeler, başlarına gelen felaketlerden, önceden kurguladıkları stratejilerle kurtuluyorlar. Yani kriz anında alınmış kararlarla veya önlemlerle değil. Corona Virüsü ülkemizi umarım es geçer ama salgının bize verdiği derslerin, ülkemizin her yerine bir virüs gibi yayılmasını diliyorum!