Twitter’ın yeni yeni popüler olduğu dönemlerdi. Henüz daha yeni Türkçe yayın yapmaya başladığı süreçten bahsediyorum… Yani epey zaman önceydi. İşte o günlerde Twitter’ın, Facebook’u sollayacağını öngören, bugün kendilerine fenomen dediğimiz kişiler deyim yerindeyse takipçi kasmaya başladı. Onların tek işi gün boyu “takibe-takip” stratejisiyle yüzlerce bin kişilik takipçiye sahip profiller oluşturmaktı. Yıllarca uğraştılar ve tabi başardılar. İşte, Twitter odağında fenomen felsefesi aslında böyle bir maziye sahiptir.
Böyle anlatınca boş ya da anlamsız bir uğraş gibi görünse de Twitter fenomenleri bunun ekmeğini çok yedi. Ta ki 3-4 yıl öncesine kadar…
Twitter’a alternatif sosyal ağların gelişimi, Facebook’un farklı bir aşamaya evrilmesi, Twitter’ın sosyal ağ kategorisinden news yani haber kategorisine geçmesi, Twitter için geliştirilen üçüncü parti uygulamalar, etkileşim odaklı yazılımlar vs. derken Twitter’ın popülaritesi zamanla azaldı. Dolayısıyla Twitter fenomenleri de bu süreçte güç kaybetti. Bu da beraberinde Twitter fenomenlerinin kazancının azalmasına neden oldu. Artık Twitter fenomenlerinin markalardan istediği uçuk fiyatlar, yerini makul ölçülere bıraktı.
2012 yılında hatırladığım kadarıyla bazı fenomenler, birkaç saat yayında kalan bir tiwit/rt için 1500 – 2000 TL istiyorlardı. Hatta bazı markalar sırf imaj çalışması olsun diye Twitter’daki fenomenlere on binlerce lira para harcıyor ve bunu da fısıltı gazetesiyle piyasaya duyuruyordu. Kusura bakmayın ama o markaların bu davranışları dijital pazarlama değildi. Çünkü işin içerisinde strateji yoktu.
Twitter Odağında Fenomen Analizi
Evet, Twitter’daki fenomenlerin geçmişe nazaran etkisi azaldı. Başlarda bunun nedeni müşteriye hiçbir istatistiksel veri sunamamalarıydı. Şimdiyse markaların gözdesi olan farklı sosyal mecralar var ve doğal olarak o mecraların fenomenleri ön planda… Kısacası tüm bunlar nedeniyle Twitter fenomenlerinin etkisi iyice azalmış oldu. En azından reklam alma açısından durum böyle. Yoksa yüz binlerce kişinin takip ettiği insanlar asla küçümsenmemelidir. Hala etkililer lakin markalar artık Twitter’dan ziyade Instagram ve Youtube odaklı influencer marketing çalışmaları gerçekleştirmek istiyorlar.
Bu arada Twitter fenomenleri son zamanlarda uygulama reklamı ve web sitelerine trafik sağlamakla ilgileniyorlar. Kısacası hala işin içerisinde strateji yok. Tabi çok kapsamlı ve stratejik çalışmalar gerçekleştiren Twitter fenomenleri de var. Fakat sayıları çok az.
Pazarlama Odaklı Olmanın Önemi
Kişi ve kurumlar, fenomenlerle çalıştıklarında bu reklamdan ne kâr elde edeceklerini önceden bilmek istiyorlar. Kısacası influencer marketing artık pazarlama odaklı olmaktan ziyade satışa döndü. Elbette tüm bütünleşik pazarlama uygulamalarının odağında para kazanmak yani satış yapmak var fakat yine de satış ile pazarlama ayrımı kesinlikle net bir şekilde gözetilmelidir. Zira iki kavramı aynı şeymiş gibi algılamak profesyonel düzeyde cehalet anlamına gelir.
Özetle; sosyal ağ aksiyonlarında da pazarlama odaklı olmak satışa nazaran daha önemlidir.
Sosyal Medyada Stratejik Satış
Sosyal ağlar (Facebook, Twitter, Instagram vs.) özelinde influencerler kullanılarak gerçekleştirilmek istenen satış aksiyonunu stratejik satış olarak özetleyebiliriz.
Bu arada Twitter’daki fenomenler arasında kreatif çözümler üreten, PR mantığıyla hareket eden birçok kişi var. Onlara bir lafım yok. O mantıktaki fenomenler markalarla çalışırken işin içine dâhil olmayı beceriyorlar.
Örneğin kendilerince bir senaryo çizip sosyal medyadaki güçlerini bu hikâyeye göre kurguluyorlar. Böylece daha verimli bir kampanya gerçekleşmiş oluyorlar. Sonuçta ortaya başarılı, daha da önemlisi eğlenceli bir çalışma çıkıyor.
Bu Hataya Düşmeyin!
Son zamanlarda fenomenlerden bazısı kullandıkları bazı sayfaları satışa çıkarmaya başlamış. Hatalı bir davranış. Bence fenomenler, sahip oldukları hesapları satmak yerine kreatif çözüm üretmeye odaklanmalılar. Kısacası fenomenler, büyük emek vererek oluşturdukları sayfaları satmak gibi bir hataya düşmemelidir.
Yeri gelmişken değineyim, markalar açısından da hesap satın almanın büyük zarara neden olduğunu yaklaşık 3-4 yıl evvel sürekli hesap satın alıp web sitelerine trafik çekmeye çalışan bir şirketler grubunun başına gelen talihsizlikle gördüm. Azımsanmayacak bir fiyata Twitter ve Facebook‘ta yüz binlerce hatta milyonlarca takipçiye sahip onlarca hesap satın alan bu şirket, sadece 3-4 dakikada sayfaların “spam, reklam” şikâyeti alarak kapatılması dolayısıyla 10 binlerce lira zarara uğramıştı..
Bu hazin örnek de bize gösteriyor ki kreatif çalışmalar, kısa sürede öne geçmek için yapılan spam içerikli çalışmalardan çok daha kârlı…
Sonuç olarak; kurnazlığı bir kenara bırakıp stratejik davranmayı öğrenmeliyiz. Bu arada yaptığım uyarı, hem kurumsal markalar / şirketler hem de fenomenler yani bireyler için geçerli!
Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.