TÜAD tarafından gerçekleştirilen Araştırma Zirvesi 9 – 10 Nisan’da Conrad Hotel’de düzenlendi. “22. Araştırma Zirvesi Notları”nda ise zirveye dair detayları yazdık. Zirvenin birinci gününe dair detayları aktarmıştık. Bu makalede zirvenin ikinci günüyle ilgili izlenimlerimizi aktaracağız.
Branding Türkiye’nin medya sponsoru olduğu 22. Araştırma Zirvesi’ni özetleyerek başlayalım. Zirve için; iyi yönetildi, amacına uygundu ve dolu bir içeriğe sahipti diyebilirim. Ancak söyleyeceklerim bununla sınırlı değil. O halde başlayalım!
İşte 22. Araştırma Zirvesi Notları (İkinci Gün)
22. Araştırma Zirvesi Notları
Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) tarafından düzenlenen ve artık geleneksel hale gelerek bu yıl 22.’si gerçekleştirilen “Araştırma Zirvesi”nin bu yılki ana teması “AN’LAMAK”tı. Tüm konuşmaların odağında zirvenin temasıyla orantılı konular vardı. Diğer bir ifadeyle 2 gün boyunca farklı perspektiflerde “Anlam” – “Anlamak” sözcüklerinin ana fikrini oluşturduğu konuşmalar dinledik. Kısacası zirve amacına ulaştı diyebilirim.
∴
TÜAD tarafından 9 – 10 Nisan 2019 tarihinde İstanbul Conrad Hotel’de gerçekleştirilen 22. Araştırma Zirvesi’nin bu yılki teması “An’lamak”tı.
Zirvede birçok farklı konuda 40’tan fazla konuşmacı sahne aldı. Alanında uzman konuşmacılar tarafından gerçekleştirilen konuşmalar, özel oturumlar, anlık araştırmalar, mini konserler, Altın Baykuş Filmleri, Call for Paper sunumları ile deyim yerindeyse dolu dolu bir 2 gün geçirdik.
22. Araştırma Zirvesi Konuşmacıları
Bu makalede zirvenin ilk gününe değindiğim için bu kısımda ikinci gün sahneye çıkan isimleri vereceğim. Açılış konuşmasının akabinde devam eden zirvenin ikinci gün konuşmacıları arasında şu isimler vardı;
- Niels Schillewaert
- Prof. Dr. Özgür Demirtaş
- Asya Ceyhan
- Didem Şekel Erdoğan
- Murat Yıldırım
- Bülent Ekuklu
- Yasemin Yıldırım
- Burcu Soykurum
- Ogün Doğan Akyol
- Akın Şahin
- Eva İmir Yokuş
- Öner Çelebi
- Ömer Nadirler
- Cennet Melis Uslukılınç
- Çağanur Atay Uçtu
- Eda Ocak
- Deniz Aktosun
- Özcan Ağaoğlu
Özgür Demirtaş İle Gelecek Farkındalığı
Zirvenin ikinci gününün açılış sunuşu ve Niels Schillewaert’ın konuşmasından sonrasında sahneye çıkan Prof. Dr. Özgür Demirtaş, kelimenin tam anlamıyla geleceğe ışık tuttu.
Prof. Dr. Özgür Demirtaş öncelikle dünyanın, daha doğrusu bilim ve teknolojinin gittiği yöne dikkat çekti. Ancak bundan da öte Demirtaş, dünyanın o yöne hangi hızda gittiğini anlamamızın daha önemli olduğunu belirtti. Bunun akabinde bilim, teknoloji ve ekonomide önemli birer dinamik olan bazı dünya şehirlerinin 25, 45 ve 100 yıl önceki halleriyle bugünkü hallerini gördük. Burada Prof. Dr. Özgür Demirtaş, gelişmişlik üzerine neden – sonuç ilişkisini doğru kurmamızın önemini anlatmaya çalıştı.
Öte yandan Prof. Dr. Demirtaş; bir uzaylının dünyaya geldiğinde yağmurlu havada insanların şemsiye taşıdığını görüp, “insanlar şemsiyeyle gezdiği için yağmur yağıyor” çıkarımı yapmasının anlamsızlığıyla, bugün katma değeri olmayan işlerle ve alt yapı çalışmalarıyla gelişmişliğin bağdaştırılmasının aynı derece yanlış ve anlamsız olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Özgür Demirtaş, sahneden inip seyircilerin arasında dolaşarak yaptığı konuşmada; yapay organlar (böbrek, kalp, soluk borusu vs.) insan uzuvlarını robotikleştirmek, (yapay kol / bacak vb) big data ile öngörü oluşturmak, insan ömrünün 150 yıl ve üzerine ulaşacağı, yaşlanmayı engelleyen ilaçlar, felç ve benzeri hastalıkların tedavisi, susuz tarım, uzay teknolojisi, gezegenler arası seyahat, havasız tarım, DNA değişimi, yapay rahim konularından bahsetti.
Son olarak Prof. Dr. Özgür Demirtaş; hukuk, adalet ve ARGE kavramları çerçevesinde gelişmişliğin gerçekleşeceğini vurguladı. Özgür Hoca ayrıca bilgiyi dağıtan büyüyor çıkarımında bulundu. Bence bu da kulağa küpe edilecek bir vurguydu. Kısacası her detayıyla tüyleri diken diken eden bir anlatımdı. Ayrıca insanın farkındalığını arttıran ve geleceği daha net görmeyi sağlayan bir konuşmaydı.
Dijital Dönüşüme Sanatsal Bakış Açısı
“Tanımak, Anlamak Harekete Geçmek Gerekir. Dünya Hayal Kurmak İçin Değil, Başka Bir Şekle Dönüştürmek İçindir.” Spinoza başlığını taşıyan konuşmasıyla merak uyandıran Microsoft Dijital Dönüşüm Danışmanı Bülent Ekuklu, Stolker adlı filmden bir kesitle başladı. Açıkçası filmi merak ettim. İlk fırsatta izleyeceğim.
Bülent Bey, bu film ekseninde yaptığı girişten sonra yapay zekanın geldiği noktayı anlatmak üzere yapay zeka ile insanın çeşitli oyunlardaki (satranç, go vb.) rekabetini anlattı. Yapay zekanın geldiği noktayı ifade etmek içinse Alphago ile Alphago Zero arasındaki oyundan bahsetti. Bu müsabakada yapay zeka bir başka yapay zekayı 100’e karşı 0’lık bir skorla yenmişti. Bana kalırsa bu ayrıntı, insanın yapay zeka karşısındaki durumunu da ortaya koyuyor.
Tüm bunlara ek olarak, sunumda yapay zekanın insan yeteneklerine ne denli sahip olacağı sorgulandı. Bilişsel Yetenekler çerçevesinde “Makinede İnsan Yetenekleri?” ifadesiyle; “Vision: Görme, Vizyon – Visionary: Hayalperest – Sağduyu? Tasavvur? Hayal?” kavramlarına değinen Bülent Ekuklu, halen insanın önde olduğunu ufak ama önemli nüanslarla vurgulamış oldu.
22. Araştırma Zirvesi Notları (İkinci Gün): Kısa Kısa
22. Araştırma Zirvesi’nin ikinci gününde yine birçok keyifli ve öğretici konuşma ve panel vardı. Ancak her birine çok detaylı değinmeyi düşünmüyorum. Bunun yerine “kısa kısa” başlığında günü özetleyeceğim. İşte 22. Araştırma Zirvesi Notları (İkinci Gün) – Kısa Kısa başlığında yer alan detaylar!
Call For Paper
Zirvenin ikinci gününde de Call For Paper sunumları yine oldukça ilgi çekiciydi. Öncelikle “Kurumsalda Startup Kafası: Analitik Ve İçgörü Gücü” başlıklı sunumda P&G’nin kurumsal anlamda yol haritasını startup hissiyatıyla sürdürdüğünde aldığı dönüşümü izledik. Şirketin girişimci güdüsüyle izlediği yolun verimliliğine dair detayların paylaşıldığı sunum ilgi çekiciydi.
Bu arada sunumda, Türkiye’de Gençliği Anlama Araştırması’ndan da bahsedildi. Bu araştırmada gençlerin ilgi alanları ve istekleri birkaç kategoride özetlenmiş. Bunlar; Arkadaşlarla Sosyalleşme, Mezuniyet / İş Bulmak, Stil, Güzellik ve Moda şeklinde
∴
Zirvenin sonuna doğru ise ThinkNeuro Ortağı Eda Ocak’ın “Alışverişçinin Bilinçaltını An’lamak” temalı Call For Paper sunumunu izledik. Burada tüketiciyi heyecanlandıran ama aynı zamanda durağanlaştıran detayları gördük. Bir taraftan da standartlaşmanın getireceği hataların farkına vardık. Örneğin; çikolata sütle iyi gider ancak çikolatanın yanında diyet süt koyarsanız alışverişçinin satın alma davranışını olumsuz etkilersiniz çıkarımını destekleyen deneyleri / çalışmaları izledik. Ayrıca tüketicinin alışkanlıklarını anlamanın, klasik yoğurt ile meyveli yoğurdun konumlanacağı rafı anlamak anlamına geldiğini dinledik. Keyifli bir anlatımdı
TİAK Oturumu
Zirvenin ikinci gününde ilgimi çeken oturumlardan biri de “Değişen İzleme Davranışları Etkisinde TV İzleyicisini Anlamak” başlıklı TİAK oturumuydu. Bu oturumda televizyonun hala ağırlığını koruduğunu gördük.
Dijitalleşen dünyada tv izleme alışkanlıkları kadar tv ölçme biçiminin de değiştiğini anlatan Ogün Doğan Akyol, artık anlık yayın ölçümü kadar birden fazla ekranda o yayını ölçmenin önemine de vurgu yaptı.
Yeni teknolojilerin (örn; Tivibu, Digitürk vb.) tv izleyicisine geçmişteki bir programı yeniden izlemek gibi alternatifler sunduğunu, yayını durdurma, geriye sarma, ileriye sarma gibi seçeneklerin olmasının tv ölçümünde bir şeylerin yeniden planlanmasına neden olduğu da yine bu oturumda vurgulandı. Tv ölçümüne dair tarihçe ve dünden bugüne tv ölçümü odağındaki oturum bence oldukça faydalıydı.
SnA Oturumu
“Büyük Veriyle Yapılan Tahminler Ve Müşteri Tutumlarını Birleştirmek” başlıklı oturumda P&G, CarrefourSA ve SnA temsilcileri vardı. Konuşmanın özünde big data ile mikro hedeflemenin önemi vardı. Ayrıca konuşmada buradan alınan çıktının yorumlanması ile tüketiciyi yakalamanın önemi de vardı. Öte yandan veriyi okuma ve anlamlandırma noktasında iş birliği yapmanın önemi de yine oturumun altı çizilesi noktalarındandı.
Bu arada CarrefourSA’nın 2 milyon gibi önemli bir müşteri datasına sahip olduğunu belirten Öner Çelebi, bu datanın tüketicinin alışveriş dinamiklerini yorumlayarak daha iyi bir müşteri deneyimi için kullanıldığını anlattı. Bununla birlikte SnA oturumunda, müşteriler alışveriş tercihleriyle aslında bizimle konuşuyorlar yargısından yola çıkılarak müşteri odaklı çalışmalar ile marka gelirlerini “ölçülebilir” seviyede büyütülüp büyütülemeyeceği de konuşuldu.
∴
Zirvenin ikinci gününde olan bitenleri bu şekilde özetleyebiliriz. Bu arada öğle yemeği sonrasında Hisar Ukeband bizlere harika bir konser verdi. Doyamadık desek yeridir.
“22. Araştırma Zirvesi”nin Ardından
TÜAD tarafından organize edilen 22. Araştırma Zirvesi, ThinkNeuro ana sponsorluğunda gerçekleşirken zirvenin yaka kartı sponsoru ise Vakıfbank oldu. Kantar, Nielsen, SnA, TİAK oturum sponsorluğunu üstlenen kurum ve kuruluşlar olurken birçok değerli kurum zirvenin gerçekleşmesi için sponsor olarak etkinlikte yer aldı. Branding Türkiye ise zirvenin medya sponsorluğunu üstlendi.
Özetle bu yılki Araştırma Zirvesi’nde gerek içerik gerek organizasyon gerekse konuşmacılar tek kelimeyle harikaydı. Eminim zirveye katılan herkes sabırsızlıkla bir sonraki sene gerçekleştirilecek Araştırma Zirvesi’ni bekliyor olacak.
Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.