Türk-İş tarafından her ay hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılan “Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Araştırması” raporu Ekim 2020 için yayınlandı. Rapora göre Ekim 2020’de 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 8.085,62 TL oldu.

Türk-İş, geçim şartlarına dikkat çekmek ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişiminin aile bütçesine olan yansımasının ne boyutta olduğunu belirtmek adına her ay “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması” adlı bir rapor yayınlıyor. Raporun Ekim 2020 sonuçları ise geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaşıldı.

Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Araştırması Ekim 2020

TÜRK-İŞ tarafından her ay hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Ekim 2020 verileri genel hatlarıyla şöyle;

  • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.482,28 TL
  • Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 8.085,62 TL
  • Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ise aylık 3.035,50 TL olarak hesaplandı.

Açlık Sınırı

TÜRK-İŞ tarafından gerçekleştirilen “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”na göre bu ay (Ekim 2020) 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli, düzenli ve yeterli beslenebilmesi için gıda bazında yapması gereken harcama tutarını temsil eden “Açlık Sınırı”, 2 bin 482 lira olarak tespit edildi.

Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Araştırması Ekim 2020 - Tablo 1

Yoksulluk Sınırı

TÜRK-İŞ’in hazırladığı raporun Ekim 2020 sonuçlarına göre “Yoksulluk Sınırı”; 8 bin 085 lira olarak hesaplandı. Yoksulluk Sınırı ile ilgili analiz yapılırken; gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı dikkate alınmaktadır. Buna göre Ekim (2020) ayında 4 kişilik bir ailenin Yoksulluk Sınırı 8.085,62 TL oldu.

Koronavirüs Salgını Sürecinde Hane Gelirleri Düştü

Yaşanan Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde, işsizlik ve enflasyon baskısı nedeniyle, hane gelirleri hızla düşmektedir. Bu durum, çalışan ve emeklileri zor durumda bırakmakta, geçim koşulları bu kesim açısından giderek ağırlaşmaktadır.

Çalışanların iş güvencesi ve gelir kaybında yaşanan olumsuzluklar giderek artış göstermektedir. Yetersiz belirlenen asgari ücretle milyonlarca çalışan ailesiyle birlikte günlük yaşamını sürdürmeye çalışırken, küresel salgınla birlikte yaşanan ekonomik kriz sonrası yine milyonlarca çalışan kısa çalışma ödeneği tutarıyla geçinmek durumundadır. İşini kaybeden milyonlarca işçi düşük işsizlik ödeneğine mahkum kalmıştır. Ücretsiz izne –talebi olmaksızın işverenin tek taraflı iradesiyle- çıkarılan işçilere ise sadece günlük 39 TL nakdi ücret desteği verilmektedir. Kayıtdışı çalışan ve sayıları giderek artan milyonlarca işsiz ise toplumun iktisaden en düşük ve çaresiz kesimini oluşturmaya devam etmektedir.

Çalışanların istihdama yaklaşımı ve beklentisi Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından tanımlanan “insana yakışır iş” kapsamındadır. Bu ortamın sağlanması özellikle ekonomik ve sosyal çalkantıların, belirsizliğin olduğu dönemlerde daha fazla önem taşımaktadır. Çalışanların adil ve yeterli bir ücrete sahip olmaları, işyerinde güvenli ve sağlıklı çalışma şartlarının olması en temel haklar arasındadır.

Ancak, mevcut şartlarda çalışanların hakları daha da geriletilmekte, TBMM’ye sevk edilen kanun teklifleriyle iş yasasının -yıllara dayanan- koruyucu hükümleri bir bir ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bu yapının sosyal huzur ve iş barışı sağlamayacağı açıktır. Çalışanlar aileleriyle birlikte açlığa ve yoksulluğa maruz kalmaktadır.

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) çalışanların geçim şartlarını otuz üç yıldan bu yana aralıksız olarak her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması sonuçlarıyla ortaya koymaktadır.

Kuşkusuz her zaman vurgulandığı üzere, bu hesaplama ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir tutarını ortaya koymaktadır. Ancak ülkede istihdam edilenlerin sayısı çok azdır ve giderek de azalmaktadır. İstihdam edilenlerin sayısını esnek çalışma modelleriyle “artmış göstermek” yanıltıcıdır.

Mutfak Masrafı Arttı

Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması (mutfak masrafı) tutarı önceki yılın sonuna göre 320 TL, temel ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama ise 1.041 TL artmıştır. Son bir yıl itibariyle bakıldığında, ortaya çıkan ek harcama gereği gıda için 424 TL, toplam hanehalkı harcaması için 1.381 TL’dir.

Askıda olan çalışanların aileleriyle birlikte karşı karşıya kaldıkları ağır geçim şartlarıdır ve uygulanacak etkin ekonomik ve sosyal politikalarla bu durumun sona erdirilmesi talep edilmektedir.

TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda endeksi ile TÜİK tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ve tüketici fiyatları endeksindeki son on iki aylık değişim aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Gıda fiyatlarındaki artış son aylarda tüketici fiyatlarındaki artışın üzerinde bir gelişim izlemektedir.

Türk İş Gıda Fiyatları Endeksi Ekim 2020

Mutfak Enflasyonu (Ekim 2020)

TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “Mutfak Enflasyonu”ndaki değişim Ekim ayında şu şekilde gerçekleşti:

  • Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,14 oranında artış gösterdi.
  • Yılın ilk on ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 14,78 oranında oldu
  • Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 20,59 oldu.
  • Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 14,54 olarak hesaplandı.

Gıda Harcamasındaki Değişim Ekim 2020

Ekim 2020’de Gıda Fiyatlarındaki Değişim

Türk-İş’in her ay hazırlamış olduğu Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’na göre Ekim 2020’de çeşitli kategorilerdeki gıdalar ayrı ayrı değerlendirilerek bir fiyat endeksi ortaya koyulmaktadır.

Buna göre raporda yer alan gıda grupları şöyle;

  • Süt, yoğurt, peynir grubu
  • Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat grubu
  • Meyve, sebze grubu
  • Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik grubu
  • Son grup (Yağ, tereyağı, margarin, ayçiçeği yağı, zeytinyağı, siyah zeytin, yeşil zeytin, fındık, ceviz, fıstık, ayçekirdeği vb, karabiber, nane, kimyon vb, çay, bal, şeker, reçel, pekmez, tuz, salça)

Süt, Yoğurt, Peynir Grubu

Süt, yoğurt, peynir grubunda; süt ve yoğurt fiyatında önemli bir değişiklik olmadı, ancak peynir fiyatında hareketlenme ve promosyonlu satışlar dikkati çekti.

Et, Tavuk, Balık, Sakatat, Bakliyat Grubu

Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; kıyma et fiyatı artmış ve fakat kuşbaşı et fiyatı aynı kalmıştır. Aynı şekilde tavuk fiyatı değişmemiş, sakatat ürünlerinin (ciğer, yürek, böbrek) tümünün fiyatında artış tespit edilmiştir.

Balık fiyatları, tezgahlarda artan çeşitlilik ile birlikte biraz gerilemiştir. Yumurta fiyatında artış bu ay da devam etmiştir.

Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatlarında -kırmızı mercimekteki artış dışında- bir değişiklik olmamıştır. Bazı marketlerde, tedarikte yaşanan sıkıntı nedeniyle kuru fasulye -kısa bir süre- raflarda yer almamıştır.

Meyve – Sebze Grubu

Çalışanların aile bütçesinde önemli bir yere sahip olan gıda harcaması içinde yaş sebze-meyvenin fiyatı çok değişkenlik göstermekte ve yapılması gereken harcama tutarını önemli ölçüde etkilemektedir. Yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı önceki aya göre artmıştır. Ve bu artış sebzeden kaynaklanmıştır. Geçtiğimiz ay 6,57 olarak hesaplanan sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 6,82 TL’ye yükselmiştir. Eylül ayında 5,94 TL olan sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 6,48 TL olarak hesaplanmıştır. Meyve ortalama kilogram fiyatı ise 7,59 TL’den gerileyerek 7,45 TL olmuştur.

Hesaplamada bu ay 20 sebze ve 11 meyve olmak üzere toplamda 31 ürün dikkate alınmıştır. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alınmış, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edilmiştir.

Ekmek, Pirinç, Un, Makarna Grubu

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bu ay önemli bir fiyat değişikliği tespit edilmemiştir.

Yağ, Zeytin, Yağlı Tohum, Çay Grubu

Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin ile birlikte zeytinyağı fiyatı da aynı kalmış, ancak ayçiçeği yağı fiyatı artmıştır. Hesaplamada dikkate alınan ve açıkta kilo olarak satılan siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatı -çok düşük de olsa- artmıştır. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden ayçekirdeği hariç hepsinin fiyatı artmıştır. Baharat ürünleri (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı aynı kalmıştır. Çay ve ıhlamur fiyatı da değişmemiştir. Bu ay bal, reçel, pekmez, şeker ve tuz fiyatı ile salça fiyatı da aynı kalmıştır

TÜRK-İŞ‘in hazırladığı Açlık Ve Yoksulluk Sınırı Araştırması Raporu Ekim 2020 verilerinin yer aldığı raporu sizler için analiz edip aktardık. Detaylı değerlendirmelerin yer aldığı Türk-İş raporlarını her ay eş zamanlı olarak sizlerle paylaşmayı sürdüreceğiz.


💡 Açlık Ve Yoksulluk Sınırı (Eylül 2020)

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.