Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nüfus Projeksiyonları, 2023-2100 adlı raporunu yayınladı. Raporda Türkiye’nin gelecekteki nüfusu ile ilgili önemli değerlendirmeler yer alırken aynı araştırmada Türkiye nüfusu 2100 yılında kaç milyon olacak sorusuna da yanıt verildi.
TÜİK, geçtiğimiz günlerde “Nüfus Projeksiyonları, 2023-2100” araştırmasına dair sonuçları kamuoyuyla paylaştı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin (ADNKS) 2023 yılına dayanan verilerinden yola çıkılarak yapılan araştırma, Türkiye nüfusunun 2030, 2050 ve 2100 yıllarında nasıl bir artış veya azalış göstereceğini gösteriyor.
Nüfus Projeksiyonları (2023 – 2100)
Türkiye’nin çalkantılı ve yoğun siyasi, askeri ve ekonomik gündemine ek olarak son zamanlarda sosyolojik bir mesele de gündemi bir hayli meşgul ediyor. Buna göre Türkiye’de son dönemlerde hem halkın hem de yöneticilerin gündeminde olan bu konu; Türkiye’nin nüfus artış hızındaki düşüş.
Araştırmalar gösteriyor ki bir ülkenin varlığını sürdürebilmesi için büyük bir önem taşıyan doğurganlık oranı, Türkiye’de son yıllarda azalış gösteriyor. Hükümet için bir endişe kaynağı haline gelen bu durum TÜİK’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı raporla tekrar gündeme geldi.
Bu haber bülteninde, doğum, ölüm ve göçe ilişkin demografik göstergelerdeki mevcut durumun devam edeceği, artış veya azalış yönünde eğilimler de gösterebileceği varsayılarak; ana, düşük ve yüksek olmak üzere üç farklı senaryoya dayalı nüfus projeksiyonları üretilmiş.
Türkiye Nüfusu 2100 Yılında Kaç Milyon Olacak?
TÜİK tarafından yayınlanan raporda konuyla ilgili şu açıklama yer alıyor;
“Bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını gösteren toplam doğurganlık hızındaki düşüş ile uluslararası göç eğilimindeki değişim, geleceğe yönelik farklı varsayımlara dayalı projeksiyonların üretilmesine neden olmuştur. Bir nüfusun sayıca aynı kalabilmesi, diğer bir ifadeyle yenilenme düzeyinde kalabilmesi için bu nüfusu oluşturan her bir birey kendi yerine bir nesil bırakmalıdır. Nüfusun artmaya devam etmesi için kadın başına düşen çocuk sayısının en az 2,10 olması gerekmektedir. Toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 iken 2003 ve 2014 yılları arasında yenilenme seviyesi olan 2,10 seviyelerinde durağan bir seyir göstermiş, bu yıldan sonra aşırı düşüş ile 2023 yılında 1,51’e kadar gerilemiştir. Doğurganlık hızındaki bu düşüş ile bu konuda geliştirilecek politikaların olası etkileri de nüfus projeksiyonu hesaplamalarında dikkate alınmıştır.”
Bu projeksiyon bağlamında ana senaryoya göre Türkiye’nin nüfusu 2100 yılında 77 milyonun altına düşecek.
Demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceğini varsayan ana senaryoya göre, 2023 yılında 85 milyon 372 bin 377 kişi olan Türkiye nüfusunun, 2030 yılında 88 milyon 188 bin 221 kişiye, 2050 yılında ise 93 milyon 774 bin 618 kişiye ulaşması bekleniyor. Ek olarak; Türkiye nüfusunun 2050’li yılların ortasına kadar artması ve sonrasında azalışa geçmesi öngörülmekte olup 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi beklenmektedir.
Nüfus 55 Milyonun Altına Düşebilir
TÜİK’in nüfus projeksiyonunda Türkiye’nin 2100 yılındaki nüfus durumu 3 alternatife sahip. Ana senaryoda 77 milyonun altı söz konusuyken düşük senaryoya göre ise Türkiye nüfusunun 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi bekleniyor.
Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre, Türkiye nüfusunun 2044 yılında 89 milyon 959 bin 486 kişiyle en yüksek büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilmekte olup 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi beklenmektedir.
Nüfus 100 Milyonu Aşabilir
Araştırma kapsamında projeksiyon edilen üçüncü ihtimal ise hepimizi rahatlatacak cinsten. Zira doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre Türkiye nüfusu 2056 yılında 100 milyonun üzerine çıkabilir. Bu perspektifte 2100 yılında ise 100,6 milyonluk nüfusumuz olacak.
Evet, Türkiye nüfusu ile ilgili olası senaryolar bu şekildeydi. Bu 3 senaryoyu şöyle özetleyebiliriz;
- Mevcut demografik yapı korunuyor.
- Doğurganlık hızı düşmeye devam ediyor.
- Doğurganlık hızı artıyor.
Hiç şüphesiz ki evlilik ve çocuk sayısı elbette ki birçok faktöre bağlı olarak şekilleniyor. Ekonomik olduğu kadar psikolojik, kültürel, sosyolojik ve konjonktürel bir konu olan bu mesele bir ülkenin bekası için de büyük önem arz ediyor. Bu yüzden devlet yöneticileri nüfus dengesini sağlamak için de bir takım stratejiler geliştiriyorlar.
Umuyoruz ki Türkiye 2100 yılına geldiğinde yüksek senaryo gerçek olur ve nüfusumuz hem niceliksel hem de niteliksel olarak artış gösterir.
Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.