Kurumsal İletişimde Topyekün Sınıfta Mı Kaldık?

Kurumsal iletişimde topyekün sınıfta mı kaldık? diye sormak için geç kalınmış bir yazı gibi düşünülebilir. Ancak aslına bakarsanız bu ay biraz da kasten beklemeyi tercih ettim. Bunun iki sebebi var. Birincisi; ülkemizde kurumsal iletişim anlamında kullanılan dile şaşırarak sonuçlarını görmek istemedim. İkincisi yeni yıl mahmurluğundan biraz uzaklaşmanız için size zaman tanımak istedim. 

Şimdi sizlere 1’i yabancı 4’ü yerli toplam 5 örnek üzerinden son 1 ayda dikkatimi çeken pazarlama iletişimi örneklerini ve gelen feedback’lere verilen tepkileri yansıtmak istiyorum. Böylece kurumsal iletişimde topyekün sınıfta mı kaldık yoksa her şey yolunda mı daha iyi anlayacağız.

Kurumsal İletişimde Topyekün Sınıfta Kalmak

Yazının sonuna geldiğimizde, kullanıcı veya müşteri olarak bizlerin, bazı kurumlar için ne anlam ifade ettiğini değerli yorumlarınıza bırakacağım. Bu yüzden makaleyi okuduktan sonra yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Turkcell ve Kullanıcıları

Geçtiğimiz ay Turkcell tarafından Avrupa’daki benzerlerinden yola çıkılarak ortaya atılan bir uygulama olan mobil İnternet paylaşımının (Hotspot) artık ücretli olacağı yönünde gönderilen uyarı SMS’lerinin bir çok kullanıcı tarafından tepki ile karşılandığını bilmeyen yoktur. Söz konusu olayda yüz binlerce Turkcell kullanıcısının sosyal medya ve kişisel bloglarında duruma yönelik gösterdikleri tepki dikkat çekmişti.

Kurumdan geri adım sinyali beklerken uygulamanın kapsamı hakkında şöyle bir açıklama geldi;

“Turkcell olarak öncelikli amacımız müşterilerimizin değişen kullanım alışkanlıkları ile aynı doğrultuda gelişen yeni taleplerine uygun çözümler üretebilmek. Son dönemde müşterilerimizin yoğun şekilde, “Kişisel Erişim Noktası / Hotspot” özelliğini kullanırken, yetkisiz internet paylaşımı sonucu istenmeyen güvenlik sorunları yaşanmasını engelleyen bir seçenek talep etmeleri üzerine, 15 Ocak’tan itibaren yeni bir uygulamayı hayata geçiriyoruz.

Bu amaçla mobil uygulama ve web sitelerine yapılan üye girişlerini sadece telefon numarası kullanarak daha hızlı ve güvenli hale getiren ‘Hızlı Giriş’ teknolojisi üzerinden “Kişisel Erişim Noktası / Hotspot” yapma özelliği sayesinde, müşterilerimiz güvenli bir şekilde kişisel internetlerini paylaşmaya devam edebilecekler. Bunun için müşterilerin internetlerini paylaşırken açılacak sayfaya ‘Hızlı Giriş’ teknolojisi üzerinden giriş yapmaları yeterli olacak. Bu şekilde giriş yapacak müşterilerimiz paketlerindeki interneti hiçbir ücret ödemeden, herhangi bir cihaz sınırı olmadan güvenli bir şekilde paylaşabilecekler.”

Kısacası Turkcell, müşterilerinin fatura güvenliğini 9 TL karşılığında koruma altına alacak ve bununla birlikte 2 GB internet de hediye edecek. Yani alınan karara kullanıcılardan gelen tepki oldukça yüksek olmasına rağmen hala bir özür ya da iletişim sinyali alabilmiş değiliz. Sanırım Turkcell ekibi çevrimdışı!

TTNET, KabloNet, Vodafone ve Superonline Kullanıcıları

1 Ocak 2019’dan itibaren AKN adı verilen Adil Kullanım Kotası‘nın kaldırılması ile birlikte internet fiyatlarına gelen %90’lara varan zam konusunda servis sağlayıcılar üç maymunu oynamaya devam ediyor.

Kullanıcılar her gün şikayet kaydı oluştururken, sosyal medyada da çalkantılar hiç bitmiyor. Ancak bu kurumlar ne bir geri adım attılar ne de bir açıklama yaptılar. Şimdilik, kullanıcılarına hiç bir açıklama yapmadan dünyanın en pahalı ve en yavaş internetini dayatmaya devam edecekler gibi görünüyor.

Mars Cinema Group ve Yapımcılar

Geçtiğimiz ayın sonlarında, ülkemizde tekelleşen sinema salonları zinciri Mars ile ünlü Türk yapımcıların kavgasına şahit olduk. Buna göre Mars Grubu, Patlamış Mısır Promosyonu ile sattığı biletlerden yapımcılara kar aktarmıyor ve 5 yıldır yapımcılar bilet başına aynı ücreti alıyordu.

Yapımcılar ise imax veya mısır ile satılan biletlerden karlarının artmasını istiyor veya fiyatın biletlere yansıtılmamasını şart koşuyordu. Koreli Şirketin Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Aslı Irmak Acar da Hürriyet Gazetesi’nden Cengiz Semercioğlu‘na yaptığı açıklamada, kanunda buna engel bir durum olmadığına ve ticari hamleler konusunda tek muhatabın kanunlar olduğuna dikkat çekerken asla geri adım atmayacaklarını, yapımcıların dilerlerse film çekmeyebileceklerini ya da filmlerini farklı salonlarda gösterebileceklerini söyledi. Bu arada Mars’ın tek başına pazarın %43’üne hakim olduğunu söylemekte fayda var.

Market ve Eczanelerde Plastik Poşetlerin Ücretli Olması

Plastik poşetlerin 1 Ocak’tan itibaren 0.25 kuruş olması uzun süredir beklenen bir uygulama olmasına rağmen halktan tepkiler gelmeye devam ediyor. Yükselen dolar kuru ile birlikte alım gücünün %40’lar boyutunda azalmasıyla tetiklenen tartışma, meclis seviyesine kadar uzanırken bakanlık, asla geri adım atılmayacağı yönünde açıklamalarda bulunuyordu. Bu uygulamanın çevre bilinci yaratmak için olduğunu dile getiren sendika ve sivil toplum kuruluşları ise uygulamanın eksik olduğunu belirterek, plastik poşet satın almak istemeyen vatandaşlar için dünyadaki örnekleri gibi çevreci ve ücretsiz bir çözüm gerektiğini savunuyorlardı. Yetkililer ise şimdilik sessiz.

Instagram ve Yatay Metro Tasarım

Geçtiğimiz ay timeline akışını vertical yerine horizontal olarak değiştirerek çok büyük bir tasarım değişikliğine imza atan Instagram yetkilileri bir kaç saatte aldıkları geri dönüşler ile güncellemeyi geri çekmek zorunda kaldı. Instagram’ın uzun süredir öneriler sekmesinde bu güncellemenin alıştırmasını yaptığı bilinen bir konuydu. Şirket CEO’su Alex Heath, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada bunun bir test güncellemesi olduğunu ancak bu çapta büyük bir kullanıcı grubuna sunmanın bir hata olduğunu kabul ettiğini söyledi. Ayrıca güncellemenin tamamen geri çekildiğini de belirtti.

Güncelleme amacının timelineda daha çok post ile etkileşim kurmamıza olanak sağladığı biliniyor ancak, kullanıcılar nasıl isterse tasarımlar artık ona göre şekilleniyor. Yani Instagram, kullanıcılarının fikirlerine saygı duymayı zaman içerisinde öğrenmiş gözüküyor.

Kurumsal İletişimde Topyekün Sınıfta Kaldık

Son zamanlarda bir çok portalda, mecrada 2019 yılının müşteri ve kullanıcılarının isteklerine kulak asmayan şirket ve kurumların tarihten silineceği yıl olduğunu duyuyoruz, okuyoruz, analiz ediyoruz.

Yapılan açıklamalara bakarsanız hep bir ağızdan “Geri adım atmayacağız” sözlerinin çıktığını duyabilirsiniz. Müşteri ya da kullanıcılarının isteklerine önem veren, şeffaf yapıdaki şirketler nereye kayboldu sahi? Kafasını kuma gömenler ya da Geri adım atmayanlar kulübü‘nü bu yıl nasıl bir rüzgar bekliyor sizce?

Ayrıca tüm bu yerli örnekleri okuduktan sonra sizce kurumsal iletişimde topyekün sınıfta mı kaldık? Ne dersiniz?

💡 Anlık bilgi paylaşımı için Branding Türkiye Telegram Kanalı‘na katılın!