Branding Türkiye’de yepyeni bir yazı dizisine başlıyoruz. Kullanıcıları Sadık Müşterilere Dönüştürme Rehberi adlı bu dizinin ilk bölümünde “İçerik” konusunu ele alacağız.

Bu konuda, daha önce ele alınmamış boyutta bir yazı dizisi (Kullanıcıları Sadık Müşterilere Dönüştürme Rehberi) hazırlamanın keyfini bir kenara, siz değerli Branding Türkiye okuyucularına elimden gelen tüm bilgi ve deneyimleri aktarmanın mutluluğunu apayrı bir kenara koyuyorum. İki kenarı da topladığımızda aramızdaki bağın bilgi alışverişi çerçevesinde daha güçleneceğini düşünüyorum. 🙂

Kullanıcıları Sadık Müşterilere Dönüştürme Rehberi

Birazdan birinci bölüme giriş yapacağınız yazı serisi, toplamda 4 bölümden oluşuyor.

       Bunlar;

  • İçerik Pazarlaması
  • Seo (Arama Motoru Optimizasyonu)
  • Kullanıcı Deneyimi
  • Müşteri Deneyimi

Bu kavramları açıklayarak örneklendirecek ve sonrasında sonuçlarını masaya yatıracağız. Bu çok önemli 4 kavram birlikte çalıştığında, dijital kullanıcıların sadık müşterilere nasıl dönüşebileceğini göreceksiniz. Buna sadık müşteri yaratma programı da diyebilirsiniz. İsim koyma konusunu size bırakıyorum.

İçerik Üretimi Ama Nasıl?

Birinci Bölüm: İçerik Pazarlaması

İçerik kavramı, medeniyeti oluşturan ilk avcı toplayıcı insandan bugüne süregelen bir yapı taşı. Çok uzun zaman önce insanlar, topluluklarını savunabilme adına kendilerini güçlü göstermenin o gücü kullanmaktan daha etkili olduğunu anladı.

Çatalhöyük‘te 10 bin yıl önce yapılan toplu yaşama alanlarının kapı girişlerinde, avlanan vahşi hayvanların boynuzları ve dişleri asılıydı. Bu, talancılar ve hırsızlar için korku verici bir imgeydi. Bunların yanında, bu durum medeniyetin kudretini, savaşmaya istekli topluluklara göstermenin de bir yolu olmalıydı. Öte yandan 10.000 yıl önce bile “Antik” denilen Göbekli Tepe kırsalındaki tapınakta, yine oradakilerin ihtiyacı olan her şey vardı.

İlk İçerik, Göbekli Tepe

Uzun zamandır konferanslarda ya da eğitimlerde bu örneği kullanıyorum. Gerek bu yılın Göbekli Tepe yılı seçilmesi vesilesiyle gerekse taşıdığı önem ile birlikte Göbekli Tepe, insan eliyle yapılan ilk içerik sınıfına dahil olabilir. Ne amaçla inşa edildiği henüz tam anlamıyla bilinmeyen Göbekli Tepe, bundan 10.000 yıl önce antik bir tapınak olarak kullanılıyordu.

Bu topraklar, ilk tanrısal inanışın doğduğu yer olarak kabul ediliyor. Çünkü bundan öncesine henüz ulaşamadık.

Çatalhöyük sakinleri, uzun yıllar boyunca yılın belirli günlerinde bu tapınakta toplanır ve ayin düzenlerdi. Bu, birbiriyle tanışamamış iki farklı medeniyetten biri ilk kez geleceğe kendini anlatma fırsatı bulduğu bir içerik bırakırken diğeri, komşu medeniyetlere karşı gücünü yansıtıyordu.

Piramitler, Stonehenge ve benzeri birçok yapı, Göbekli Tepe örneğinde olduğu gibi birbirlerine ya da gelecek kuşaklara anlatmak istedikleri mesajları içerir.

Peki içerik sadece mesaj vermek demek midir ?

İçerik Ve Mesaj

İçerik Nedir ?

Sözlük anlamı olarak içerik; Herhangi bir konuya ait düşünce ve fikrin yazılı / görsel anlatımıyla yaratılan öz düşüncedir. Yani; doğrudan hedef kitlesini etkileyecek biçimde birbirleriyle ilgili metin ve görsellerin, nicelik ve nitelik bakımından belirli bir konu çerçevesinde dikkat çekici biçimde bir araya getirilip, bir bütün olarak sunulmasına içerik adını veriyoruz.

İçerik Pazarlama Nedir?

İçerik pazarlama stratejisini ise; markanın içeriği bir araç olarak kullanarak müşterisinin hayatına sağladığı katkı şeklinde tanımlayabiliriz.

İçerik Pazarlama Neden Önemlidir ?

Artan rekabet ortamı ile ürün ve hizmet kalitelerinin birbirine çok yaklaştığı günümüz dünyasında müşteriyle bağ kurmak markalar açısından bir lüks değil zorunluluk halini almıştır. Müşterisini anlayan, ona yardım eden ve bir şekilde müşterisinin hayatına katkı sağlayan markaların ayakta kal­ma ve büyüme olasılıkları her zaman daha yüksektir. Bu nedenledir ki içerik pazarlaması, markalar için oldukça önem arz etmektedir.

İçerik Pazarlama Nasıl Evrimleşti ?

Google, 2011 ve 2012 yılları arasında işleme aldığını duyurduğu iki büyük algoritma ile (Panda & Penguin) içerik pazarlamanın geniş kitlelere sıçramasının yolunu açtı diyebiliriz. Bu algoritmalar web ortamından yayın yapan mecralar ile dijitalde yer alan markaların kullanıcılarına dokunma fırsatı sunarken SEO kaygısı taşıyan işletme ve siteler için de bir silah haline geldi.

Google Algoritmaları

Panda Algoritması Nedir?

Google, arama sonuçlarını 2011 yılında yayınladığı Panda algoritması ile tamamen, içerik kalitesi, güncellik ve özgünlük seviyelerinde temel almaya başladı. Google bu algoritma ile, arama motoru yapısında kopya, eski veya taklit içerikleri indeksleme sırasında tespit ediyor, içerik sahiplerini de Google arama sonuçlarından çıkarmaya kadar varan kötü deneyimler ile cezalandırıyor.

Panda algoritması, sitemizi her gün ziyaret ederek indeksleyen Google Botları içinde yer alan bir kod dökümüdür. Genel olarak tüm sitelerdeki içeriği, video linklerini, kalıcı bağlantıları ve image’lerin alt etiketlerini tarayan ve Google veritabanına ileten bu algoritma, anlık olarak içeriğin özgünlüğünü ve hangi konudan ne boyutta bahsettiğinizi anlayabiliyor. Dolayısı ile yazdığınız makalede anlatmak istediğiniz konu hakkında anahtar kelime boyutu hangi aralıkta ise yazınızı ona göre kategorilendiriyor diyebiliriz. (Bu konuya SEO başlığında daha ince ayrıntılar ile değineceğiz.)

Penguin Algoritması Nedir?

Google indekslemelerine farklı bir bakış açısı kazandıran Panda’yı, artı olarak birçok yeni özelliği içeren ve sade bir güncelleştirmeden fazlası olan Google Penguin takip etti.

Penguen’i, Panda algoritmasından ayıran en önemli özellik ise “Siyah Şapkalı SEO” dediğimiz hile yöntemleri kullanılan SEO uzmanları karşısında konumlanmış olmasıdır. Yani Panda ile arama sonuçlarında sağlanan seçicilik, Penguen’de bir adım ileri gidiyor ve arama sonucu ile ilgili yüksek sayfa görünürlüğü sağlansa bile Google botları bu sonucun gerçekliğini analiz ediyor. Bu analiz sonucunda Google Search Console kurallarının ihlal edildiği anlaşılırsa, söz konusu sitenin arama motorunda alt sıralara düşmesine yol açıyor. Bu durum SEO konusunda Google’ın verdiği en büyük göz dağı olarak nitelendiriliyor. Aslına bakıldığında Google, temiz, güvenli ve doğru içerik paylaşmayan siteleri hayatımızdan çıkarıyor.

Etkileşimli İçerikler Nasıl Yazılır

Etkileşim Yaratacak İçerik Nasıl Yazılır?

Öncelikle, üreteceğiniz içeriğe başlarken sadece çabuk tüketilecek bir içerik gözüyle bakmamanızı, uzun yıllar bu işle ilgilenen biri olarak tavsiye ederim. Çünkü çabuk tüketilen şeklinde nitelendirdiğiniz bir içeriği yıllar sonra tüketecek biri de etkilenerek sizinle iletişim kurmak isteyebilir.

Bu, içerik stratejistlerinin günlük hayatta sürekli karşılaştığı bir durumdur. İçerikler son kullanıcıyı hedef alınarak hazırlanmalı ve zaman çizelgesi geniş bir perspektifte ele alınmalı. Evet, güncel olaylar ele alınmalı ancak bundan 2 yıl sonra o içeriğe ulaşan kişi de bundan fayda sağlamalıdır. Google’ın içeriğinizi “Bayat içerik” şeklinde sınıflandırmaması için en az 3 ayda bir içeriklerinizi güncellemeniz SEO açısından da büyük fayda sağlayacaktır. Kısacası öncelikli hedefiniz, Google algoritmaları değil, kullanıcılarınıza somut anlamda bir şeyler katmak olmalı.

Kullanıcılarınızı Etkileşime Geçirecek Soru Kartları Hazırlayın

Ajanslarda birçok planlayıcının haftalık çizelgede tahtasına astığı soru kartları vardır. Bu kartlar haftalık periyotlarda sektörlere ve kullanıcı türlerine özel olarak projenin başında hazırlanır. Sorular, etkileşim düzeyine göre birbiriyle bağlantı kuracak düzeyde sıralanır. Sonra da bu sorular tatlı, esprili ve kalplere dokunacak şekilde görseller kullanılarak takipçilerle paylaşılır.

Restoran ya da mutfak malzemeleri konusuyla ilgili içerik üretiyorsanız “Yapmaktan keyif aldığınız yemek nedir?” şeklinde bir soru sorulabilir. Bir sonraki kartta verilen cevaplara istinaden bir ara kart oluşturulabilir ya da kurduğunuz stratejiye göre öne çıkarmak istediğiniz ürününüz başka bir soru kalıbı ile yöneltilebilir.

Bazı kullanıcılar bu soruya cevap vermek istemeyebilir. Ancak sorunuzu ilgi çekici videolarla desteklerseniz muhakkak yanıt alacağınıza emin olabilirsiniz.

Sosyal Farkındalık Projeleri ile öne Çıkın

Sizin için bu durum, “Satışa dönmeyecekse ne gerek var?” şeklinde algı oluşturabilir. Ancak sosyal sorumluluk projeleri aslında insanlara dokunan en önemli içerik konularından biridir. Örneğin, meme kanseri ile ilgili bir kurumla yapacağınız anlaşmayı ya da meme kanserine dikkat çekeceğiniz bir içeriği paylaşmanız belki kullanıcılarınız arasında bulunan hasta yakınları ya da hastaların kalbinde sıcak bir dokunuş yaratabilir. Bu kullanıcıların bir sonraki içeriğinizi merakla bekleyeceğinden emin olabilirsiniz. Öte yandan paylaşacağınız her içeriğin paraya dönüşeceğini beklemek sizi, içerik stratejisinde başarısızlığa iten bir etkendir. Unutmayın, bu bir strateji.

Yarışma, Kullanıcılarınızın İlgisini Çekecek

Web sitenizden sosyal ağlarınıza uzanan bir yarışma ya da çekiliş konsepti, etkileşim oranınızı iki katına çıkaracaktır. Bunun için zekice düşünülmüş ip ucu bulma yarışmalarına göz atmanızda fayda var. Örnek vermek gerekirse, 10 ayrı sosyal medya hesabı içerisinde ip ucu arayarak gerçek hesaba kadar uzanan eğlenceli yarışmalar hazırlayan influencer hesaplarına göz atabilirsiniz.

Engellerin Nasıl Aşılacağından Bahsedin

Verdiğiniz hizmet ya da sattığınız ürün ile ilgili yasalarda değişiklik varsa bunu kullanıcılarınıza duyurmaktan çekinmeyin. Yasaklamalar söz konusu ise bunu nasıl aşabileceklerini ya da engelleri kaldırabildiğiniz yolları videolu içerik şeklince anlatmaktan çekinmeyin. Bu, çoğu şirket için bir kabus olabilir ancak stratejinizi doğru ele aldığınızda yasaklamalar konusunda da sıkıntı yaşamayacağınıza emin olabilirsiniz.

Güncel Haberler Verin

Güncel olmak erişim oranınızı arttırır. Bu nedenle de günlük haberleri taramak iyi bir fikir olabilir. Bunun yanında yabancı kaynaklarda daha fazla sektörel haberler mevcut. Göz atmanızı öneririm.

Manşet Video İçerikler Kullanın

Instagram’da kullanıcılarınızı sıkmayacak şekilde canlı yayınlar açın. Fakat bu canlı yayınlarda, sadece ürün pazarlamayın. Bu, kullanıcılarınızı irrite eder. Eğlenceli olun ve pazarlama konusunu arka planda tutun. Egonuzdan sıyrılın. İnsanlar şirketinizin başarılarını görmek, patronluğunuzu dinlemek için değil, markanızı hissetmek için oradalar.  Ürünlerin imalat aşamalarını veya hizmet sektörü iseniz çalışanlarınızla ilgili videolar yayınlayabilirsiniz. Unutmayın, kullanıcılarınızın da büyük bölümünü çalışanlar oluşturacak.

İçerik Pazarlamada Hikayeleştirme

Hikayeleştirme Bazlı İçeriklerle Bir Adım Daha Önde Olun

Ne yaparsanız yapın, ürün ve hizmetlerinizin bir hikayesi olsun. Bu hikayeyi ulaştırabildiğiniz kadar çok kişiye ulaştırmayı amaç edinin. Çünkü yarattığınız hikayeler, kullanıcılarınızla derinden bir bağ oluşturacak ve markanız zihinlerde yer edinecektir. Üstelik bunu fiziksel içeriklerinizde de kullanabilirsiniz. Örneğin, bir giyim mağazanız varsa etiketlerin arka yüzüne veya başka bir etiket hazırlayarak ürünün kullanıcıya ulaşana kadarki aşamalarını hikayeleştirme yolu ile eğlenceli bir şekilde anlatabilirsiniz. Unutmayın, iyi bir hikaye satışları arttırır.

Kullanıcıları Sadık Müşterilere Dönüştürme Rehberi konulu yazı dizimizin birinci bölümü olan “İçerik Pazarlama” başlığında genel hatlarıyla ama en önemli detaylara yer vererek içerik konusunun önemine değindik. Ayrıca içerik odaklı stratejik hamlelerle markanıza nasıl katkı sağlayacağınızdan bahsettik. Yazı dizimizin ikinci bölümünde görüşmek üzere.


💡 Kullanıcıları Sadık Müşterilere Dönüştürme Rehberi – 2. Bölüm

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.