Dijital çağ, metaverse, NFT’ler, AR’lar ve hızla büyüyen yapay zeka çılgınlığı. Diğer tarafta tüm bunlara proje üretmeye çalışan, ilk olmak için birbiriyle yarışan ajansların kreatif gücü hatta Z kuşağı.

Sonuç: Türkiye’nin dijital çağ yarışında üst sıralara çıkamaması, üretilen projelerin ortalama ya da ortalamanın altında kalması.

Print Vardı Hatırlar Mısınız?

Hatırlar mısınız bir de print vardı? Hani hepimizin hayran hayran baktığı…

Tek sayfaya atılan o başlığın gücü, gözümüzü alamadığınız bir görsel, inanılmaz bir fikrin tek sayfaya yansıması. Sonrası kıskançlıkla başlayan ve hayranlığa dönüşen o duygu.
Hangi reklamcı hiçe sayabilir ki bir Economist ilanını?

Evet, eskiden print’i çok iyi bilen kreatif gücümüz vardı. Lürzer’s Archive‘da kimin işi yayınlanacak diye ajansa gelen o dergi elden ele kapışılırdı. O kreatif güç 90’lar kuşağını yetiştirdi.

Teknolojiye doğan 90’lar kuşağı fikir nedir zor öğrendi. “Bu iş zaten yapıldı.” cevabı havalarda uçuştu. Yeni fikirleri dinlerken zaten yapıldığını bilen yöneticileri kalp kırmamak için “Bir bak bakalım yapılmış mı?” diye kreatifi arama motorlarına sevk etti. Yabancı arşiv siteleri ezberlendi. Teknoloji gelişirken yeni mecra kullanımlarıyla birlikte fikir ne demektir öğrenen 90’lar kuşağı sonunda “yeni” ve “trend” kavramlarına yöneldi. Her mecra tek tek denendi. Hatta “Eskisini mi andırıyor ya?” sorusuyla birlikte çoğu fikir elendi.

Kreatif Güç Öldürüldü

Print’i, yeniyi ve trendleri öğrenen nesil gelişti. Print’in ölmesini istemese de teknolojiyi fikirle buluşturup yanına Z kuşağını ekledi. Tüm bu gelişmeler olurken sektör zirveye tırmananları zemine yerleştirdi. Gitgide kötüleşen koşullar yüzünden “En İyi Tasarım.”, “En Yaratıcı Proje.” ve her türlü “En”i kazanan kreatif güç bir anda kendini kurumsal bir şirkette e-mail tasarımı yaparken veya banner başlığı yazarken buldu. Nedeniyse aslında çok belliydi. İyi iş yapmanın gücüne inanarak ajanslara yıllarını vermiş; hafta içi, hafta sonu, gece, gündüz fark etmeksizin çalışıp tüm emeğini harcamış bu insanlar ne maddi ne de manevi olarak hak ettikleri karşılığı alamadı.

İyi iş yapan bir kreatiften daha iyisi beklendi ama o iyi işler pek takdir edilmedi. Ayrıca maddi koşullarda da bir iyileştirme yapılmadı. Ve daha bir çok sebep…

Z raporu: Tüm bunlar olurken, sektörde reklamcılığa hevesle başlamış, fikir nedir öğrenmeyi bekleyen, ancak bunları öğretecek kimseyi bulamayan bir Z kuşağı kaldı. Ajanslar marka alma yarışına kendini kaptırıp Z kuşağına bunları öğretmek için ne zaman ayırdı ne de onları ileri taşıyan bir aksiyonda bulundu.

Reklamcılık en yeni teknolojiyi kullanma yarışına dönüştü. Ortaya çıkan işlerse eski fikirlerin ve stratejilerin replikasından öteye geçemedi. Eski projeler metaverse’e taşındı, print’ler de AR’a dönüştü.

Sonuç olarak kreatif güç öldürüldü, iyi fikirler öldü!


Kırmızı Pelerinli Markalar Listesi

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.