Kişisel Marka Değeri Ve Önemi

Kişisel marka değeri; iş hayatındaki pozisyonunuz ne olursa olsun, acımasız rekabet döngüsü içerisinde her zaman tercih edilebilir olmanızı sağlar.

Günden güne büyüyen, değişen ve gelişen, rekabetin birinin bin para olduğu iş dünyasında artık yalnızca çok çalışmak, önemli ve doğru işler yapmak ne yazık ki yeterli değil. Gerçek ve kalıcı başarının yolu; kendinizi, pozisyonunuzu ve kurumunuzu markalaştırarak, vazgeçilmezler listesine girmekten geçiyor.

∴

Sanmayın ki, yalnızca profesyonellerin, büyük şirket liderlerinin, üst düzey beyaz yakalı personellerin marka değerine ihtiyacı var. Aslında sürekli sert rüzgarların estiği iş dünyasında, mevcut konumu koruma gerekliliği, statü gözetmeksizin herkes için zorunlu hale gelmiştir. Bu bir yarış parkurudur ve bu parkurda sadece hızlı olmak yeterli değil.

Özetle; pozisyonunuz ne olursa olsun, acımasız rekabet döngüsü içerisinde tercih edilebilir olmayı sağlayan, daha da önemlisi kalıcı olmayı mümkün kılan yegane olgu “kişisel marka değeri”dir.

İş Dünyasının Yeni Dinamikleri

Geçmişte belli bir akademik alanında ilerlemiş olmak, sık sık firma değiştirmek yerine uzun süre tek bir firmada görev yapmış olmak ve rutin terfiler almış olmak istikrar göstergesiydi. Bugünse artık tek bir akademik alana bağlı kalmaksızın, kısa süreli eğitimler, sertifika programları, kişisel gelişim programları ile birden fazla iş koluna hakim olmak önem arz ediyor. Ayrıca birçok kurumu deneyimlemek; kurum kültürü çeşitliliği, deneyim, gelişim süreci olarak pozitif bir algıya dönüşmüş durumda.

Kişisel Marka Değeri Ve Önemi

Geldiğiniz noktada, mevcut pozisyonunuzu korumak, ağır ama sağlam adımlarla ilerlemek şu an için sorun teşkil etmeyen, risksiz bir seçenek gibi görünse de gelecekte bu durumun aynı şekilde devam edip edemeyeceği kesin değildir.

Öte yandan günümüzde yetkinlikleriniz ne olursa olsun, eğitimler konusunda ne kadar donanımlı olursanız olun, artık profesyoneller için bunlar da yeterli değil. Zira herkes artık başarının anahtarının, “kişisel marka değeri”nde olduğu konusunda hem fikir.

Kişisel Marka Değeri Nasıl Oluşturulur?

Kişisel marka değeri önemli evet, peki ama nasıl kişise bir marka olursunuz? Öncelikle “markalaşma” kavramını açıklayalım.

Buna göre markalaşmak, en yalın tanımıyla; herhangi bir “şey”den, bir değer yaratmaktır. Ayrıca onu rağbet görür, muadilleri arasından sıyrılmasını sağlamaktır. Bu tanım; herhangi bir ürün, hizmet, işletme için olduğu kadar bireyler için de geçerlidir.

∴

Marka uzmanları bir kişinin kendisini markalaştırmak için, kendisine, bir ürünü piyasaya sürmeye hazırlanan bir pazarlama yöneticisi gözüyle bakması gerektiğini söyler. Zaten kişisel markalaşma süreci biraz da kendi kendinizi pazarlamanın en iyi ve en çarpıcı yollarını bulmak değil midir?

Bu arada klasik İK sorularından biri aslında bize bu konuda bir ipucu veriyor: “Sizi neden tercih edelim?” İşte İK yöneticisinin bu sorusuna vereceğiniz yanıt, kişisel markalaşma anlamında ilk adımı atmanıza da yardımcı olacaktır.

Kişisel Markalaşma Tavsiyeleri

İş hayatında en temel olgunun gerçekçi olmak olduğundan yola çıkarsak, güçlü yanlarınızı ve zayıf yanlarınızı biliyor olmak, sizi kişisel markalaşma sürecinde bir adım öne geçirecektir. Bu arada güçlü olduğunuzu hissettiğiniz yanlarınıza odaklanırsanız doğru anahtar kelimelere daha rahat ulaşırsınız.

∴

Anahtar kelimeler ise, sizi farklı kılan, diğerlerinden ayıran noktalara ait olanlar olacaktır. Şunu unutmayın; en güçlü kişisel markayı yaratmak için; kendiniz olun! Zira zaten oluşturmak istediğiniz şey kendi markanız. Yani “siz”siniz!

Dolayısıyla bu süreçte herhangi birinin yolundan ilerlemek yahut onu birebir takip etmek size verimli bir sonuç vermeyecektir. Tam tersi bu davranış sizi tekrara düşürerek muadillerinizle aynı rafta kalmanıza sebep olacaktır.

Uzmanlar kişisel markalaşma kavramını tanımlarken şu açıklamayı kullanıyorlar;

“Kişinin hayattaki duruş ve davranışlarıyla ilgili dışarıya ilettiği mesaj, aynı işi yapan, diğer çalışanlara göre yarattığı fark ve işine ya da pozisyonuna kattığı değerlere dayalı kişisel kimlik.”

Öte yandan birkaç satır önce değindiğimiz üzere, yalnızca kendi tarzınızı yansıtan ve sadece siz olan bir marka yaratmak sizi başarıya ulaştıracaktır.

Bu noktada ilk adımın ardından, zihinsel bir revizyon sürecine girmek atılabilecek en doğru ikinci adım olur. Ayrıca işinizi yapma ve değerlendirme, yaklaşımlarınızda yapacağınız revizeler markalaşma konusunda size daha farklı ve yeni bir bakış açısı kazandıracaktır. Bu sayede yarattığınız markaya dair oluşacak algılar hedeflediğiniz şekilde olacaktır. Şu bir gerçek ki; markanızın geleceğine yön verecek ve sizi başarıya taşıyacak olan en önemli etken markanızın dışarıdan nasıl algılandığıdır.

∴

Markalaşmanın son aşaması olarak, ölçme değerlendirme yapmak ve etkinliklerinizi teyit etmek gibi adımlar gösterilebilir.

Kişisel marka değerinizi oluşturmaya başladığınızdan bu yana kaydettiğiniz gelişmeleri gözlemlemek, geçtiğiniz dönemde revize ettiğiniz uygulamaların hangilerinin, hedeflediğiniz sonuca daha da yaklaştırdığını değerlendirmek, işiniz ve pozisyonunuza dair yeni neler öğrendiğinizi gözden geçirmek gibi dinamik aksiyonlar almak, kişisel markanızın, işinize ve başarınıza etkisini daha net bir şekilde görmenize yardımcı olacaktır.

Kişisel Markalaşmanın Avantajları

Diyelim ki, tüm bu aşamaları tamamladınız ve marka değerinizi yarattınız.

Peki ya sonra?

Bu değere sahip olmak size ne gibi avantajlar sağlayacak? İşte bu sorunun yanıtı;

Öncelikle kişisel marka değeri sahibi olmak, sizi yalnızca rakiplerinizden ayırmakla kalmaz. Güçlü yönlerinizi bilmek, işinizi iyi ve doğru yapıyor olmak ve bunu markanızın misyonu haline getirmek sizi sektörünüzde ve pozisyonunuzda vazgeçilmez kılar.
Kişisel markalaşma; ipleri daima elinizde tutmanızı, bu sayede oyunu kendi kurallarınıza göre oynayabilme özgürlüğünü verir.
Kişisel marka olmak; stratejik egzersiz yaptırarak edindiğiniz yeni ve geniş vizyon sayesinde rekabet avantajı kazandırır.

∴

Başarıya giden yol, her zaman baharı anımsatan havalarda, mis kokulu çiçek tarlalarının arasından geçer gibi hissettirmeyecektir. Bazen başarı; fırtınada, sarp kayaların üzerinde keskin manevralar yaparak ilerlemek zorunda olmak demektir. Ama zirveye ulaştığınızda yaşayacağınız haz, hepsine değer.

Tüm bu süreçleri, insani değerlerinizden bir şeyler kaybetmeden ve daha önemlisi iletişim odağından ayrılmadan, marka değerinizi yaratmış olarak tamamlamanızı ve daimi başarılarla dolu bir iş yaşamınız olmasını dilerim.