Tekerleğin icadından ateşin keşfedilmesine, yazının bulunmasından telgrafın keşfine, Sanayi Devrimi’nden Dijital Devrim’e; teknoloji, hem insan hayatını kolaylaştırdı hem de kültüre çeşitlilikte ve devamlılıkta büyük rol oynadı. Aynı zamanda teknoloji, insan algısına yeni değerler kattı. Bunları “kavram” ile özetlemek mümkün. Peki Kavram Nedir?, Kavramsallaştırma Nasıl Yapılır? Kavram Çeşitleri Nelerdir? Kavram Öğrenme Ve Öğretme Aşamaları Nelerdir? Bu ve benzeri sorulara ek olarak işte tüm detaylarıyla kavramsallaştırma kültürü!

İnternet teknolojisindeki dönüşüm ve mobil teknolojideki gelişim “dijital”i yaygın bir olgu haline getirmekle kalmadı, onu; hem sosyal hayatın, hem akademinin, hem sanatın, hem ekonominin, hem politikanın ve hem de iş dünyasının bir parçası yaptı. Biraz da bu nedenle dijital sadece bir teknolojik gelişimi tanımlamak için kullanılamaz. Öte yandan dijital, devrim niteliği taşıyan bir olgudur. Çünkü bir süreç içerisinde gerçekleşmiştir ve yine bir süreç boyunca gerçekleşmektedir. Aynı zamanda iletişimi, tüketimi ve üretimi değiştirmiştir. Dijitalin değiştirdiği bir olgu daha var; kavramlar. 

Aslında bunu dijital ile sınırlamak doğru olmaz. Zira tekerleğin icadından ateşin keşfine, yazının bulunmasından telgrafın keşfine kadar tüm teknoloji atılım ve gelişimler insanın; kavram üretmesine veya kavramsallaştırma yapmasına sebep olmuştur. 

Yakın tarihin tanık olduğumuz devrimi olan dijitali baz alacak olursak; dijital devrimin akabinde geleneksel kavram ve disiplinlerde de bir değişim ve dönüşüm yaşandı. Bu dönüşümden payını alan disiplinler aynı isimle anılamazdı. Bu yüzden de kavramsallaştırmalar yapıldı. Peki Kavramsallaştırma nedir? Niye önemlidir? Kavramsallaştırma nasıl yapılır? Şimdi tüm bu sorulara yanıt verelim. Ama önce “Kavramsallaştırma Kültürü Nedir?” bunu açıklayalım. Akabinde “Kavram Nedir?”, “Kavram Çeşitleri Nelerdir?”, “Kavram Öğrenme ve Öğretme Aşamaları Nelerdir?” sorularını yanıtlayalım!  

Kavramsallaştırma Kültürü

Türkiye’de hem akademik camiada hem de sektörde ne yazık ki “yeni şeyler söylemek” pek tercih edilmiyor. Diğer bir deyişle; ne teorik çerçevede ne pratik alanda kavramsallaştırma yapma gibi bir kültüre sahip değiliz.

Tüketim toplumu olmanın bir sonucu bu. Üretmeyi tercih etmiyoruz. Bu arada sadece Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi odağında bir tüketim toplumu olduğumuzu kast etmiyorum. Akademik, soyut, kavramsal, olgusal veya teorik, nasıl ifade edersek edelim, yani kültürün sürdürülebilirliği için gerekli olan “bilim dili” yahut “sanat dili” bazında da hazırcıyız. Kısacası bu bağlamda da bir tüketim toplumuyuz. Biraz da bu yüzden yeni şeyler söylemek gibi bir derdimiz yok. Üretileni alacak kadar bilinçli olalım yeter. Daha ötesinde gözümüz yok! Kısacası bilinç ve farkındalık noktasında bile bir sınıra sahibiz. Tüketecek kadar bilinç, tüketecek kadar farkındalık… İtiraf etmesi acı olsa da gerçek tam olarak bundan ibaret… 

Üretmek gibi bir kaygımız olmadığı için Türkçe hak ettiği kültür dili seviyesine yani bilim dili yani sanat dili yani akademik dil düzeyine bir türlü çıkamıyor. Bunun tam aksini hedefliyorsak yani kültür ithal etmektense kültür ihraç etmeyi istiyorsak, bilim ithal etmek yerine bilim ihraç etmeyi amaçlıyorsak, sanat ithal etmektense sanat ihraç etmeye niyetleniyorsak öncelikli olarak işe, kavramsallaştırma yapmakla başlamalıyız. Tabi önce kavram nedir? sorusuna yanıt vermek zorundayız. 

Kavram Nedir? 

Kavram sözcüğü Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde şöyle açıklanıyor; 

  1. Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon.
  2. Felsefe. Nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarım, mefhum, konsept, nosyon.
  3. (Halk ağzında) Karın zarı, periton.
  4. (Halk ağzında) Tutam, avuç dolusu.

Kavram, en yalın ifadeyle; nesnelerin, disiplinlerin veya olayların ortak özelliklerini içeren ve bir ortak ad altında toplayan genel bir ifadedir. Benzer düşünceleri, olayları, durumları gruplandırma amacı taşır. Bir nevi sınıflandırmadır. Kavram; yapı itibariyle ise soyuttur. Bu arada kavram, dille ifade edilirse buna terim adı verilir.

Özetlemek gerekirse; kavramlar, nesnelerin ve olguların soyut tasavvurlarıdır. Terim ise bu tasavvurların dildeki karşılığıdır. Kavram, klasik mantık için büyük önem taşımakla birlikte, kavramların işaretlerle de ifade edilebileceğini unutmamak gerekir. 

Kavram Çeşitleri Nelerdir?

“Kavram nedir?” sorusunu destekleyici bir diğer detay da “kavram çeşitleri nelerdir?” sorusudur. Ancak bu noktada daha çok klasik mantık baz alınarak bir açıklama söz konusu. Buna göre klasik mantıkta kavram çeşitleri şu şekilde sınıflandırılmıştır; 

  • Tümel, tekil ve tikel kavramlar
  • Soyut ve somut kavramlar
  • Kolektif ve distrubitüf kavramlar
  • Pozitif ve negatif kavramlar

Bunları tek tek açıklamayı düşünmüyorum. Çünkü kavram çeşitleri / kavram türleri veya kavram sınıflandırması odağında ayrı bir makale hazırlamayı istiyorum. Böylelikle sadece klasik mantık bazında değil farklı üst disiplinleri de dahil ederek (Örn; sosyal bilimler) kavram çeşitlerini değerlendirebiliriz. 

Kavram Öğrenme ve Öğretme Aşamaları Nelerdir? 

Kavram öğrenme ve öğretme aşamaları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır; 

  • Kavram adı
  • Kavramın tanımı 
  • Kavramın kapsamı 
  • Kavramın özellikleri
  • Kavrama ilişkin hipotez kurma
  • Kavrama yönelik bilgi toplama
  • Analiz ve yorumlama
  • Örnekleme 
  • Ayırt edici ve benzer yönleri belirleme 
  • Uygulama alanlarını belirleme 

Bu konuyla ilgili de yine ayrı bir makale hazırlamayı planlıyorum. Böylece farklı disiplinler odağında kavram öğrenme ve öğretme aşamalarını listeleyebilme ve bu listedeki aşamaları tek tek açıklama imkanımız olacak. 

Kavramsallaştırma Nasıl Yapılır?

Yabancı isim ve nesnelere Türkçe karşılık bulmakla, kavramsallaştırma yapmayı birbirine karıştıranlar çoğunlukta. Öncelikle kavramsallaştırma yapmanın literatüre artı değer katmak amacı taşınıdığını unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla kavramsallaştırma sürecinde; Türk Dil Kurumu (TDK) mantığıyla hareket etmemek gerekir. Diğer bir ifadeyle kavramsallaştırmada; yabancı dildeki bir sözcüğe Türkçe karşılık bulmak gibi (Örn; Arkeoloji : Kazıbilim, Ansiklopedi : Bilgilik, Dijital: Sayısal, Euro: Avro) bir amaç taşınmaz. Daha çok bir disiplini, kavramı oluşan yeni ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yorumlamak veya dijitalin dinamikleriyle ortaya çıkan ihtiyaçları tüm parametreleriyle değerlendirmekle kavramsallaştırma yapılır. 

Şu bir gerçek ki kavramlar, sadece sosyal yaşamda değil kültürel, sosyolojik, ekonomik ve politika yaşamda da sürdürülebilirliği sağlayan temel zihinsel arketiplerdir. Dolayısıyla bu bilinçle hareket edilmesi gerekir. 

Bilhassa dijital dönüşüm ile hayatımıza giren birçok kavram oldu. Ve bu kavramların tek özelliği sayısal yani dijital bir değer kazanmaları değildi. İş, oluş ve algı itibariyle de bir dönüşüme ihtiyaç duydukları için yeniden yorumlandılar ve bir takım kavramsallaştırmalar yapıldı. Teknoloji ilerlediği sürece ve dijital dönüşüm sürdüğü müddetçe kavramsallaştırmalar devam edecek. Önemli olan Türk toplumu, Türk akademisi, Türk iş hayatı olarak kavramsallaştırma adı verilen bu pastanın ne kadarını biz yiyeceğiz. 


Dijital Markalaşma Nedir? 

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.