Google Plus Nedir? Nasıl Kullanılır? Niye Önemlidir?

Sosyal Ağlar yazı dizisinin bu bölümünde Google’ın sosyal ağ pazarında etkin olmak için faaliyete geçirdiği “Google Plus”ı ele alacağız. Makale boyunca Google Plus Nedir?, Google Plus Nasıl Kullanılır?, Google Plus Niye Önemlidir? sorularına yanıt vereceğiz.
Branding Türkiye’nin fenomen kategorisi Sosyal Ağlar ile aynı adı taşıyan yazı dizisinin bu bölümünde bir Google ürünü olan ve sosyal ağ olarak konumlanan Google Plus’ı ele alacağız. Buna göre makale boyunca “Google Plus Nedir?”, “Google Plus Nasıl Kullanılır?”, “Google Plus Niye Önemlidir?” gibi sorulara yanıt vereceğiz.
Bu soruların yanı sıra kim tarafından, ne zaman, nerede, niye ve nasıl kurulmuş olduğu gibi bilgileri de Google Plus’ın Tarihçesi başlığında vereceğiz. Kısacası Google Plus‘ı A’dan Z’ye değerlendirerek Google’ın büyük umutlarla kurmuş olduğu “Google Plus (Googl+)”ı daha yakından tanıyacağız. O halde başlayalım!
Google Plus’ı anlatacağımız bu makalede, Google +’ın kurucusu ve sahini olan asıl şirketten yani Google’dan bahsetmemek olmazdı. Bu yüzden Google Plus’ın tarihçesini anlatmaya başlamadan önce ve Google Plus Nedir? sorusuna geçmeden evvel onu ortaya çıkaran şirketin yani Google’ın geçmişine kısaca bir göz atalım istedik.
Milyarlarca insan tarafından her an kullanılan, dünyanın en değerli ve en büyük şirketlerinden birisi olan Google, Stanford Üniversitesi‘nde okuyan iki doktora öğrencisi tarafından 4 Eylül 1998 senesinde kuruldu. Sergey Brin ve Larry Page tarafından bundan 20 yıl önce kurulan şirket, 20 yılda inanılmaz bir başarı kaydederek, günümüzde herkes tarafından bilinen, kullanılan en büyük, en değerli ve en prestijli şirketlerden biri haline gelmiştir.
Şirket Larry Page ve Sergey Brin tarafından kurulmuş ve onlara “Google Guys” unvanını kazandırmış olsa da 19 Ağustos 2004 tarihinde halka arz edildiği için, şirketin şu anda on binlerce hissedarı bulunmakta. Fakat 120 milyar Dolar piyasa değeri ve 40.000’den fazla çalışana sahip olan şirketin en büyük hissedarları, halen yönetim kurulu üyeleri olan Larry Page ve Sergey Brin’dır.
Şirket kullandığı alan adını yani Google.com’u 15 Eylül 1997 yılında etkinleştirmiş olsa da Google şirketinin resmi kuruluş tarihi 4 Eylül 1998’dir. Şimdi bu tarihleri gördükten sonra “Peki neden Google kuruluş yıl dönümünü 27 Eylül tarihinde kutluyor?” sorusu aklınıza gelebilir.
Hemen açıklayalım… Şöyle ki; şirket kurulduktan yaklaşık 7 yıl sonra, yani 27 Eylül 2005 tarihinde Google arama motoru, rekor bir indeks sayısına ulaştı. Bu durumu bir dönüm noktası olarak kabul eden şirket; Google’ın yıl dönümünü bu tarihte kutlamaya karar verdi. Hatta her yıl 27 Eylül tarihinde doğum gününe özel bir Doodle hazırlayan Google, bu şekilde kuruluş yıl dönümünü tüm kullanıcılarla paylaşıyor.
Şirketin kuruluş misyonu; “Dünyadaki bilgiyi organize etmek, bunu evrensel olarak erişilebilir ve kullanılabilir hale getirmek” şeklindedir. Google’ın bir de “Don’t be evil! (Kötü olma!)” şeklinde resmi olmayan bir sloganı var. Bu motto herkes tarafından çok saçma bulunup eleştirilse de şirket bu sloganı kullanmaktan çekinmiyor. Ancak tekrar belirtelim; bu slogan bir Google mühendisi tarafından bulunmuştur. Yani normalde bu sloganın Google ile resmi bir bağı yoktur. Ancak yine de kullanılmaktadır.
Google’ın 100’den fazla ürünü bulunmaktadır. Örneğin e-posta hizmeti için Gmail kurulmuştur. Şirket sosyal ağ olarak Google+, Youtube, Orkut, Google Buzz gibi ürünlere sahiptir. Bunlara ek olarak Google Play, Google Müzik, Google Analytics, Adwords, gibi platform ve araçları bulunan Google; web tarayıcısı olarak ise Google Chrome‘u faaliyete sokmuştur. Fotoğraf düzenleme ve görüntüleme için Picasa‘yı hayata geçiren şirket anlık mesajlaşma içinse Gtalk‘ı sunmuştur. Tüm bunların yanında az önce de belirttiğim gibi Google’ın 100’den fazla ürünü/aracı/markası bulunmaktadır.
Google’ı, tarihçesiyle birlikte kısaca ele aldığımıza göre artık Google’ın hizmetlerinden biri olan ve makalenin de ana konusunu oluşturan Google Plus’a geçebiliriz.
Günümüzde neredeyse herkesin bir şekilde duyduğu, gördüğü ya da tam içeriğini bilmese bile kullandığı Google Plus, bir Google ürünüdür. Dolayısıyla Google tarafından yönetilmektedir. Google Plus, temel olarak Gmail, Google Connect, Blogspot, Gtalk, Picasa gibi çok geniş içeriklere sahip olan ve sosyalleşme misyonu güden bir mecradır. Yani aslında Google Plus, Google’ın sunduğu tüm hizmetlerin birleşiminden oluşmaktadır. Bu sosyal ağ “Google +” ya da “G+” şeklinde de simgelenmektedir.
Google’ın Facebook’a rakip olması için geliştirdiği G+, Facebook ile birçok benzerliğe sahip! Tıpkı Facebook’taki gibi Google Plus’ta da fotoğraf, gif, video, metin, link vs. paylaşılabilmekte. Sosyalleşme amacı güden her sosyal ağ ile benzer özelliklere sahip olan G+ bu benzerliklerin yanında farklı veya avantajlı denebilecek özelliklere de sahip.
Örneğin; bunlardan bir tanesi çoklu olarak konferans şeklinde video görüşmeleri yapılabilen Hangoust hizmetidir. Ki bu özellik sunulduğunda, Facebook ve Twitter’da henüz böyle bir özellik yoktu. G+ tarafından sunulan bu özellik sayesinde kullanıcıların arasındaki mesafeler, engel olmaktan çıkmıştır. Hatta Google Plus, 2 kişiden fazla kişiyle aynı anda videolu görüşme imkanı sağladığından dolayı, şirketler tele konferanslarını Google Plus üzerinden gerçekleştirebilir hale gelmiştir.
∴
Google tarafından ilk kez 28 Haziran 2011 tarihinde resmi olarak duyurulan hizmet, 20 Eylül 2011 tarihinde gerçek isimlerini kullanmak şartıyla, 18 yaş üstündeki herkesin üye olup, hizmeti kullanmasına olanak sağlamıştır.
Google Buzz ve diğer Google uygulamaları ile entegre halinde çalışan Google Plus, Google Profiller üzerine inşa edilmiş bir sistemdir. Bu arada G+, Konular, çevreler (circle), video ve sohbet odaları gibi sosyal ağ dünyasında yeni olan özellikleri de içermektedir. Hizmeti kullanmak için ise mobil cihazınız veya bilgisayarınız olması yeterli.
Google Plus Nedir? sorusu kadar önemli olan bir diğer soru da Google Plus Ne İşe Yarar? Google’ın sosyal ağ olarak konumladığı bu mecranın ne işe yaradığı en kısa şekilde şöyle açıklanabilir; sosyal ağ konseptinde kullanıcılara sunulan Google Plus, arkadaş edinilen kullanıcılarla haberleşme, çeşitli etkinlikler düzenleme, mesajlaşma, videolu sohbet etme, fotoğraf ve video paylaşma gibi hizmetler sunan bir mecradır.
Dolayısıyla Google Plus; topluluk oluşturma, içerik paylaşma, markalı içerik takip etme kısacası sosyalleşme amacı güder. Bu da Google Plus ne işe yarar sorusunu yanıtlar niteliktedir.
Her sosyal ağ, diğerlerinden farklılaşmak için sadece o sosyal ağ özelinde anlamı olan bazı kavramlar üretirler. Google Plus’ın da kendine has terimleri var. İşte o kavramlar;
Kısaca tüm gönderilerin medyaya sunulduğu, yayıldığı ve görüntülenebildiği ana alan, ana sayfa diyebiliriz. “Peki, tüm gönderilerden kasıt nedir?” diye soracak olursanız; bunlar internet bağlantıları, fotoğraflar, videolar, metinler ve benzeri gibi içeriklerdir. Çevrelere eklenen kullanıcılar ve sayfaların güncellemeleri tarih ve saate göre akışta sıralanır. Ya da sizin güncellemeleriniz, çevrenizde ekli olan kişiler tarafından görülür.
Google Plus’ın sosyal ağ dünyasına bir yenilik olarak kazandırdığı ve bu yeniliğinden ötürü bir miktar kafa karıştıran özelliğidir. Alışılmadık ya da kafa karıştıran bir yöntem gibi görünse de “Çevreler“in takip edilen kullanıcıların, kişisel tercihlere göre farklı gruplar altında toplanmasını sağlayan bir mantığı vardır. Böylece farklı sektörlerde ya da özelliklerde olan kullanıcıları kategorize etmek mümkün olmuştur. Ayrıca kullanıcılar istedikleri içerikleri, grup özelliklerine göre sınırlayıp kişiselleştirebilir.
iOS, Android ve SMS destekli bütün cihazlarda kullanılabilen sohbet özelliği, çevrelerde bulunan kullanıcıların yanı sıra Google Talk, iGoogle ve benzeri gibi başka uygulamalarda ekli olan kullanıcılarla da sohbet etme fırsatı tanır. Ayrıca WhatsApp ya da diğer ağlardaki gibi bu uygulamada da fotoğraf paylaşma özelliği var.
Uygulamanın belki de en dikkat çekici ve avantajlı özelliği diyebiliriz. Çünkü benzerlik gösterdiği Facebook bile 2 kişilik görüntülü konuşabilme imkanı sağlarken Plus, 2 kişiden fazla olacak şekilde görüntülü konuşma özelliğini sunmuştur. Tabi kişi sayısı fazla olsa da doğal olarak bir kapasite sınırı vardır. Bu sınır 10 kişi olarak belirlenmiştir. Yani maksimum 10 kişi, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, Google Plus üzerinden görüntülü bir şekilde ve aynı anda konuşabilirler. Çoklu video sohbet özelliği tıpkı “çevreler” gibi bir ilk olma özelliğine sahiptir. Bu özelliği isterseniz gizleyerek isterseniz herkese açık şekilde kullanabilirsiniz. Video sohbet, ilk kez 21 Eylül 2011 yılında will.i.am isimli kullanıcı tarafından kullanılmıştır.
Mobil cihazlarla çekilen fotoğraflar ve videolar gizli ya da açık bir şekilde otomatik olarak Google Plus hesabına yüklenmektedir. Ancak bu özellik sadece, cihazında Google Plus uygulaması yüklü olan kullanıcılara özeldir. İlk yüklemede kimsenin göremediği görseller, kişinin izin vermesi halinde başka kullanıcıların görüntüleyebilmesine olanak sağlayacak şekilde açılabilmektedir.
Kullanıcılar, daha önceden tanımlanmış olan ilgilendikleri konuları takip ederek, bu konulardaki bütün güncellemeleri, görüp inceleyebilirler.
Google tarafından kullanıma sunulmuş ve diğer Google uygulamalarında da görülen bu özellik bir nevi beğenme / like anlamına gelmektedir. Kısacası diğer sosyal ağlardan farklı olarak Google Plus’ta “Beğen” butonu yerine “+1” butonu yer almaktadır. +1’lenen sayfalar ise Google’da listelenerek, “önerilenler” kısmında sunulabilir ve böylece etkileşim arttırılabilir.
Yazının giriş kısmında Google’ın Plus ağını kullanıma sunarken, gerçek isim kullanma kuralından bahsetmiştim. Ancak 7 Kasım 2011 tarihinde hizmete giren “Sayfalar” özelliği ile kurum ve özel işletmelerin siteye katılmasına da olanak tanınmıştır.
16 Ağustos 2011 tarihinde sunulan oyun özelliği, kullanıcılara platform özelinde oyun deneyimi yaşatması açısından önemlidir.
Gezi, toplantı, eğlence gibi faaliyetlerin düzenlemesinde bunun insanlara duyurulması için kullanılan bir özelliktir.
Google Plus, kurulduğu tarihten bu yana hep Facebook ile karşılaştırılmıştır. Özgün olan birçok özelliğine rağmen Google+, deyim yerindeyse Facebook’un gölgesinden daha doğrusu Facebook ile karşılaştırılmaya maruz kalmaktan kendini kurtaramamıştır. Bu konudaki değerlendirmelere nokta koymak adına Google Türkiye Müdürü, Hürriyet’e verdiği röportajda “Google Plus, Facebook’un rakibi değil” şeklinde bir açıklama yapmıştır. Röportajın konuyla ilgili kısmını burada sizlere aktarmak istiyorum.
“Google Plus, Facebook’un Rakibi Değil”
ODTÜ Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu Bülent Hiçsönmez, 2007 yılında Google’a transfer olarak Google Türkiye Ülke Müdürü oldu. 2011 yılında Hürriyet’e verdiği röportajında Google Plus’ın, konuşulanların aksine “Facebook’a rakip olsun diye” çıkarılmış bir sosyal ağ olmadığını belirterek, uygulama hakkında kısa ve öz bir açıklamada bulunmuştu.
Google Plus’ın amacı hakkında ilk olarak “Google Plus, Facebook’a rakip olsun diye çıkarılmış bir ürün değil. Sosyal etkileşim artık internette çok önemli bir yer teşkil ediyor. Ama internetteki web, insanların normal hayattaki paylaşımlarını tam olarak karşılamıyor. İnsanların normal hayattaki paylaşım algoritmasını, dinamizmini internete katabilmek, Google ürünlerini buna göre uyarlamak Google’ın bu ürünündeki birincil amacıdır.” şeklinde konuşmuştu Bülent Hiçsönmez.
Röportajın devam eden kısmında ise Google Plus hakkındaki açıklaması şu şekilde olmuştur: “Mesela gerçek hayatta iş arkadaşlarınla paylaştığın herhangi bir şeyi iş dışındaki arkadaşlarınla paylaşmıyorsun. Şu anki platformlarda böyle bir şey yok. Google Plus işte bunu getiriyor; paylaşımı belirli gruplara bölüyor. Google Plus’ta “futbol arkadaşlarım”, “spor salonundan arkadaşlarım” gibi farklı bölümler açabiliyor, bu kitlelere özel paylaşımda bulunuyorsun. İlgili duyduğun kategorilere bakıyorsun; o kategorilerden sık sık güncellenen bilgiler alıyorsun. Şu an deneme sürümünde olduğu için davetiye yoluyla kullanıcılar bu hizmeti kullanabiliyor.”
Kaynak: Hürriyet Gazetesi (2011 – Bülent Hiçsönmez Hürriyet Röportajı)
Google Plus diğer ağlardan biraz daha farklı olsa da yine de dijital markalaşmanın dolayısıyla da dijital pazarlamanın ve bunun da ötesinde sosyal medya pazarlamasının önemli bir öğesidir. Google Plus’ın önemine dair Dijital Markalaşma Uzmanı Mürsel Ferhat Sağlam’ın yazmış olduğu “Google Plus Niye İhmal Ediliyor?” başlıklı makaleyi kesinlikle okumanızı öneriyorum.
∴
Branding Türkiye’de bir sosyal ağın daha tüm detaylarıyla inceledik. Bu bölümde Google+’ı tüm yönleriyle değerlendirerek sizlere aktarmaya çalıştım. Buna göre Google Plus Nedir?, Google Plus Niye Önemlidir?, Google Plus Terimleri Nelerdir?, Google Plus ile Facebook Rakip Mi?, Google Plus Ve Dijital Markalaşma gibi başlıklar çerçevesinde konuyu derinlemesine değerlendirdik. Sosyal Ağlar temalı yazı dizimizin bir sonraki bölümünde Snapchat yer alacak. Takipte kalmanızı tavsiye ederiz.
💡 Anlık bilgi paylaşımı için Branding Türkiye Telegram Kanalı’na katılın!
Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.
Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.
Bir şeyler yanlış gitti.
Asla spam yapmayacağız.