Duygusal Zeka İle Liderlik Arasındaki İkonik Bağ

Liderlik! Neredeyse her kitapta yazan her konuşmada kullanılan her makalenin bütünsel bir parçası olan sihirli kelime! Çok fazla tanımı yapılan bu kelimenin kısaca anlamı; kişinin pozitif ve negatif duygusal geçişleri ve yaşanan olayları absorbe ederek parçası olduğu ekibi, stresin oklarını pesimistik şekle dönüştürerek yönetebilme gücüdür. Peki duygusal zeka ile liderlik arasında nasıl bir ikonik bağ var?
Liderler sık rastlanılan kişiler değillerdir. Liderlik vasıflarının çok önemli kısımlarından bazıları doğuştan geldiği gibi yine çok önemli olan bazı parçaları sonradan sürekli öğrenmeye bağlı olarak gelişir ve ilerler. Lider olunabilmesi için sadece karakteristik yetenekler tek başına bir işe yaramaz. Hatta bunların üzerine gidilmezse zamanla körelirler.
Başarılı bir lider, her şeyden evvel araştırmacıdır ve kaliteli bir okur yazardır. Sürekli öğrenmeye açıktır ve bundan zevk alır. Çünkü bilir ki; sürekli öğrenme beyni diri tutan, davranışları olumlu besleyen, düşünmeyi kolaylaştıran, karar vermeyi mantıklı kılan bir eylemdir. Liderliğin en önemli nosyonu; kişinin bağlı bulunduğu ekibinden önce kendisini eğitmesiyle ve geliştirmesiyle mümkündür. İyi bir lider aynı zamanda örnek bir rol model olmalıdır. Bu yönüyle de her zaman teşvik edicidir. Çalışanlar liderlerinden beslendiklerini hissetmelidir. Bunu sağlamanın en basit ve kolay yolu müdahale sınırını belirlemektir. Yani bir lider nerede duracağını bilen bir yönetici olmalıdır.
Her işin peşinden koşan, her işe atılım yapan, herkesin iş takvimini ve becerisini yöneten kişi olmak yerine; sürekli takip mekanizması oluşturur. Sürekli takip mekanizması demek, güçlü SWOT analizleri yapabilmeniz demektir.
Bu sayede beynini çalıştırarak, kimseyi stres altına sokmadan çıkarımlarını yapabilir. İyi bir lider olabilmek için çok başarılı bir gözlem yeteneğiniz olmalıdır. Tatlı dil, Güleryüz, her daim güçlü ve dik bir duruş, analitik düşünme becerisi gibi doneler olmazsa olmazlardır. Bir liderin her daim bir çözüm yolu olmalıdır ki; ekip kendisini güvende hissetsin.
Üzeyir Garih’in yıllar evvel bir röportajında belirttiği gibi “başarılı bir yönetici stresi adeta yay gibi absorbe eden kişidir”.
Evet! Çünkü iyi bir lider aynı zamanda başarılı bir yöneticidir, olmak zorundadır.
Başarı kolay elde edilen bir oluşum değildir. Bir kişinin kendisi için veya ekibi için “başarılıyım” diyebilmesi birkaç iyi örnekle mümkün olmaz. Başarı beraberinde “yüksek sabrı” da getirir. Sabrınız ne kadar yüksek olursa kendinizden beklentiniz de aynı oranda yüksek, kendinizi keşfetmeniz yavaş ama bilinçli ve hata yapma ihtimaliniz oldukça düşük olur.
Sabır, kişinin kendine olan inancını beslediği gibi başkalarına karşı olan beklentisini minimalize eder, beraberinde de kaliteli bir gözlem yeteneği yaratır. Tüm psikolog, sosyolog, iletişim uzmanı gibi kıymetli sosyal bilimcilere bakıldığında mesleklerinde başarılı olabilmek için en temel öğreti olan SABRI kendilerine öğretmeye çalıştıkları görülmektedir.
Başarı kapısının kilidini çok çalışmak değil; azimli, verimli ve sabırlı çalışmak açar. Sabır duygulardaki körlük perdesini kaldırır ve analitik, realistik, rasyonel doneleri ortaya çıkarır. Duygular arası geçişlerde dinamik bir dinginlik yaratır. Başarılı bir lider, bu bilgeliğe ulaşmış kişidir.
Ruhun da dinlenmeye ihtiyacı vardır tıpkı beden gibi. Duygular arası geçişlerin dinamik, enerjik ama bir o kadar da sakin olması oldukça önemlidir. Duygular arası geçişlerde beynimiz devreye girer. Bilimsel olarak yapılan araştırmalar insan beyninin; IQ (Intelligence Quotient), EQ (Emotional Quotient), SQ (Spritual Quotient), CQ (Cultural Quotient), AQ (Adaptability Quotient) olmak üzere 5 Q’dan oluştuğunu göstermektedir.
Hepsinin kendi içinde yeri ve önemi ayrı olduğu gibi, beynin onları kullandığı alanlar farklıdır. Türkçe açılımlarına kısaca değinecek olursak; IQ doğuştan gelen kalıtsal zekamızı, SQ psikolojik zekamızı, CQ kültürel zekamızı, AQ uyumsal zekamızı ve son olarak EQ duygusal zekamızı oluşturur. İçlerinden en temel zeka türü olan EQ yani duygusal zeka; liderlik ile ilişkili olan önemli bir zeka türüdür.
Tüm duygulara ev sahipliği yaptığı gibi sanılanın aksine kişinin rasyonel düşünce sistemine de ev sahipliği yapmaktadır. Rasyonellik de duygu durumlarının ve duygular arası geçişin büyük bir parçasıdır ve görülmez, şeffaf bir bariyer oluşturur.
Duygu türleri değişkendir ve kendi içlerinde farklılık gösterir. Her duygunun ortaya çıkma nedeni ve süreci farklıdır. Ortaya çıktıklarında da doğru kontrol edilmeleri gerekmektedir. Doğru yönetilmedikleri takdirde, farklı yönetimsel sıkıntılar cereyan etmeye başlar. Her şey birbirine karışır ve ne insanlar ne olaylar doğru yönetilebilir. Duygusal zeka seviyesi yüksek bir lider, tüm duygu durumlarını ve duygusal geçişleri yönetmeyi biliyor demektir. Bunun en başarılı göstergesi okları önce kendisine çevirebiliyor ve yönetmeye ilk olarak kendi duygularından başlıyor olmasıdır.
Küçük ama dikkatli bir gözlemle bu rahatlıkla fark edilebilir bir durumdur. Duygusal zekası yüksek bir lider, mim koyarak belirtildiği üzere SABRI çok iyi bilen ve kendisini çok iyi tanıyan kişidir.
Tüm bunlarla birlikte işte, duygusal zekası yüksek liderin özellikleri;
Bu maddeler çoğaltılabilir ve değişen dünyaya revize edilebilir ancak özü hep aynı kalır. İster geleneksel, ister modern, ister post-modern yönetim anlayışına sahip olunsun, hiç fark etmez. Cümleler değişir, kelimeler yenilenir ancak anlam hep sabit kalır. Her dönemde başarılı bir lider olmak bu vasıflara sahip olmayı gerektirir.
Lider olunmaz lider doğulur şeklinde bir söylem vardır. Bu söylemi şöyle revize etmek doğrudur; liderlik vasıflarına uygun karakteristik özelliklere sahip olarak doğulur, bu özellikleri sürekli öğrenmeyle geliştirerek BAŞARILI BİR LİDER olunur. Karakteristik yatkınlık kişinin görünmez güçleridir, görünür güçlere sahip olmak da okur-yazar olmak, öğrenmeye istekli, araştırmacı ve gelişime her daim açık olmakla mümkündür!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.
Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.
Bir şeyler yanlış gitti.
Asla spam yapmayacağız.