Hiç beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan Covid19 pandemisi birçok markayı ve işletmeyi zor durumda bıraktı. Sokağa çıkma yasakları, mekanların kapalı kalması vb. etkenler ise hem çalışanlar hem de işverenler için süreci daha da zorlaştırdı. Peki ya Covid19 sonrası değişen tüketici beklentileri?

Kriz yönetimine hakim ve hızlı aksiyon alan markalar Covid19 salgını sürecinde daha az etkilense de genel anlamda salgın, ekonomiyi fazlasıyla sarstı. Tüketici ihtiyaçları ve alışkanlıkları da bu dönemde değişkenlik gösterdi. Peki bundan sonra yani “yeni normal” dediğimiz yeni düzende, müşteri iletişimi ve tüketici beklentileri nasıl şekillenecek?

Covid19 Sonrası Tüketici Beklentileri

Öncelikle tüm markalar analizlerini çok iyi yapmalılar. Çünkü iş dünyasında hali hazırda önemli olan kuralların yanına, yeni alışkanlıklar ve yeni kurallar eklendi. Ayrıca, insanların dikkat ettiği ve önemsediği noktalar değişkenlik gösterdi. Örneğin, pandemi öncesi şikayet edilen konular arasında “siparişim geç geldi” serzenişi olurken şimdi bundan ziyade; “acaba hijyenik mi?”, “siparişimi alırken herhangi bir sorun yaşar mıyım?” gibi düşünceler ön plana çıktı. İşte bu noktada firmalar için artık hız kadar hijyen de önemli bir dinamik haline gelmiştir diyebiliriz.

Bu süreçte teslimat anında ürünlerin kapıya bırakılması yani tüketiciyle hiçbir şekilde temas edilmemesine dikkat edilmelidir. Müşterilerin yeni beklentilerini takibe alıp, içgörüleri analiz ederek ona göre aksiyon almak da bu dönemde markalara artı puan kazandıracaktır.

Kısacası markaların dikkat etmesi gereken hususlar tüketici beklentileri bağlamında daha da artmıştır. Bu konuya dair yani beklentilere yönelik örnekleri; bir markete girişte maske dağıtılması veya bir kafe ya da restorana gidildiği zaman çalışanların maske – eldiven takması şeklinde çoğaltabiliriz. Hatta masalarda kolonya gibi hijyen malzemeleri bulundurmak müşterileri daha da mutlu edecektir. Çünkü müşteriler, hijyen odaklı beklentileri karşılandığı için o işletmeden ürün veya hizmet almakta tereddüt yaşamayacaklardır.

Özetle tüm bu beklentiler ve değişen alışkanlıklar iyi analiz edildiği zaman müşterilerle duygusal bağ kurmak kolaylaşacaktır. Ayrıca bir müşteri ilk defa markanızla bir deneyim yaşıyorsa şirketinizin bu konulara dair hassasiyeti tüketicide markaya dair sadakat oluşturacaktır. 

Dijitalleşmenin Önemi Arttı

2020 sonuna kadar pandeminin etkisi devam edecek gibi gözüküyor. Bu süreçte yeni alışkanlıklara örnek olarak alışverişlerde temassız ödemeyi de ekleyebiliriz. Pandemi öncesi temassız işlem yok diyen işletmeler pandemi sonrası bu konuyu standart hale getirmelidir. Çünkü temassız ödemeye sıcak bakmayan tüketici bile artık temassız ödeme seçeneğiyle alışveriş yapıyor. O yüzden bu durumun standart hale getirilmesi önemli.

Bu arada bilindiği üzere online alışverişler pandemi sürecinde fazlasıyla artış gösterdi. Mağazaya veya markete gitmek yerine insanlar ihtiyaçlarını online siparişle giderdi. Bu alışkanlık Covid19 sonrası için de geçerli olacak gibi gözüküyor.

Koronavirüs Sonrası İş Hayatı Raporu – Mürsel Ferhat Sağlam & Serenay Palabıyık

Fakat şunu belirtmek isterim ki, ürün satışı sonrası teslimatta veya hijyen konusunda sınıfta kalınmamalıdır. Yoksa yapılan satış tek seferlik olur. Günü kurtarmakla kalırsınız. Diğer bir ifadeyle tüketici sadakati oluşturulamaz. Bu noktada kargo işletmelerine de büyük sorumluluk düşüyor.

Sonuç olarak; Covid19 sonrası süreçte yani yeni normalde tüketicinin çok fazla yeni alışkanlığı olacak. Bu aşikar. O yüzden tüketici istek ve ihtiyaçlarını doğru analiz edip buna yönelik uygulamalar ve çalışmalar yapılmalıdır. Umarım, sağlıkla ve rahatlıkla hareket edebileceğimiz günler en yakın zamanda gelir.


💡 Kariyer Planlama(ma)sı

Bülten Aboneliğinizi Aktifleştirin

Güncel makaleler, sektörel haberler ve ücretsiz etkinlikler için mail listemize abone olun.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.